![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2018/3527
Karar No: 2022/6422
Karar Tarihi: 31.05.2022
Danıştay 6. Daire 2018/3527 Esas 2022/6422 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/3527 E. , 2022/6422 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/3527
Karar No : 2022/6422
TEMYİZ EDENLER :1- (DAVALI) … Bakanlığı/…
VEKİLİ : Av. … 2-(DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. … 3- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL)
… Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ticaret Türk A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu alana ilişkin İstanbul III Numaralı Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 31.07.2012 tarihli,526 sayılı kararı ile … tarihli,… sayılı kararı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli Beşiktaş- Dolmabahçe- Ortaköy Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporları ile dava dosyasında bulunan tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu … parsel sayılı taşınmazın yol olarak belirlendiği, ulaşım alt yapısının devamı bakımından bu parsele verilen yol fonksiyonunun kamu yararına uygun olduğu, … ve … parsel sayılı taşınmazların yüksek öğrenim tesisleri ve kampüs alanı olarak belirlendiği, ancak Çırağan Caddesi ve Beşiktaş sahili arasında kalan bu alanda önerilen yüksek öğretim tesisleri fonksiyonunun kompleks yapılanmayı gerektirmesi nedeniyle yaya ve taşıt trafiği baskısının artacağı, yöredeki tarihi ve kültürel varlıkları baskılayacağı, bu parseller açısından plan değişikliğinde kamu yararı bulunmadığı, dava konusu parsellere ait koruma amaçlı imar planı hazırlandıktan sonra koruma bölge kuruluna iletildiği ve kurulun görüşü ile yürürlüğe girdiği, bu planın onaylanmasına ilişkin davaya konu koruma bölge kurulu kararında usul ve esas yönünden mevzuata aykarılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, nazım imar planının … ve … parsel sayılı taşınmazlar bakımından iptaline, 5 parsel sayılı taşınmaz ve koruma bölge kurulu kararları bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; mahkeme kararları sonucu alanın plansız kaması nedeniyle koruma amaçlı nazım imar planının hazırlandığı, Yalı Sokağın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında gösterileceği, tescilli Gaziosmanpaşa Vakfı Su Haznesinin planda gösterildiği, tescilli eser nedeniyle üniversite alanı bütünlüğünün sağlanamayacağı yönünde yapılan bilirkişi değerlendirmesinin teknik dayanaktan yoksun olduğu, yükseköğretim tesisleri ile kampüs alanının Beşiktaş Meydanı projesi ile uyumlu olması ve Boğaziçi silüetini etkilememesinin hedeflendiği ileri sürülmektedir.
Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından; dava konusu alanın kentsel sit alanında kaldığı, idarelerince dava konusu plana uygun görüş verildiği, alanda plan yapma yetkisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesinde olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil Bahçeşehir Üniversitesi Rektörlüğü tarafından; mevcut bilirkişilerden ikisinin de yer aldığı başka bir bilirkişi kurulu tarafından … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyası kapsamında hazırlanan raporda üniversite alanı fonksiyonunun şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından kamu yararı taşıdığı yolunda değerlendirmede bulunulduğu, bakılan davada sunulan bilirkişi raporunun açıkça çelişkili olduğu, fiili durumda uzun yıllardır taşınmazın zaten üniversite alanı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan yapılara 1950 ve 1958 yıllarında ruhsat düzenlendiği ve ticari olarak işletilen binaların Bahçeşehir Üniversitesi Rektörlüğüne kiraya verildiği, kıyı mevzuatına uyulmadığı, alanda yaya baskısının arttırılacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıya ait İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu alan İstanbul III Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulunun … tarihli, … sayılı ve … tarihli, … sayılı kararıyla köy içi kentsel sit alanı olarak belirlenmiş, plansız alanda kalan dava konusu parsellerin bulunduğu alanda 1/5000 ölçekli Beşiktaş- Dolmabahçe- Ortaköy Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı onaylanmış, … parsel sayılı taşınmaz 2. derece kentiçi toplayıcı dağıtıcı yol, … ve … parsel sayılı taşınmazlar yükseköğretim tesisleri ve kampüs alanı olarak belirlenmiş bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde; "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, davanın ihbarı Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re'sen yapılır. Bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilir ve bilirkişiler hakkında Bilirkişilik Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.'' hükmüne yer verilmiştir.
Atıf yapılan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine çıkarılan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Bilirkişiye başvurulması gereken haller" başlıklı 266. maddesinin 1. fıkrasında, " Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, özel ve teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlıklarda, bilirkişilik kurumuna başvurulması veya mevcut bilirkişi raporunun değerlendirilmesi zorunlu ise de; bilirkişilerce düzenlenen rapora her durumda uyulması zorunluluğu bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla, Mahkemece, raporun yetersiz ya da çelişkili görülmesi üzerine, aynı bilirkişilerden ek rapor istenilmesi veya başka bilirkişilere yeni bir inceleme yaptırılması gerekmektedir.
Dosyanın ve Dairemizin E:2021/1349 sayılı dosyasının beraber incelenmesinden, davaya konu 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planın iptali istemiyle açılan … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında, resen seçilen bilirkişiler Yard. Doç. Dr. … , Yard. Doç. Dr. … ile … 'dan oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen raporda, dava konusu taşınmaza, imar planı ile verilen fonksiyonun üst ölçekli 15.06.2009 onay tarihli 1/100.000 ölçekli İstanbul çevre düzeni planına uygun olduğu, üniversitelerin bulundukları bölgeye çok önemli işlevler kattığı, ekonomik olarak katkılar sağlamasının yanısıra, evrensel düşünce yapısına sahip farklılıklara açık, donanımları yeterli bir ortam yarattığı, bu kapsamda değerlendirildiğinde kentsel sosyal altyapı alanları içerisinde yer alan üniversite alanı kullanım kararı getirilmesine ilişkin dava konusu planın şehircilik ilkeleri, planlama esas ve teknikleri ile kamu yararına uygun olduğu yönünde görüş belirtilmesi üzerine, İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla seçilen ve Yrd. Doç. Dr. … , … ile … 'dan oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda ise yüksek öğretim tesisleri fonksiyonunun kompleks yapılanmayı gerektiği, bu durumun da yaya ve taşıt trafiği baskısını arttıracağı, yöredeki tarihi ve kültürel varlıkları baskılayacağı, bu parseller açısından plan değişikliğinde kamu yararı bulunmadığı yönünde görüş bildirmesi üzerine davaya konu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta farklı idare mahkemelerince seçilen ve bilirkişiler … ve … 'ın yer aldığı bilirkişi kurulları arasında aynı işlemin iptali istemiyle açıldan davalarda çelişkili raporlar düzenlendiği, davalı idareler ve davalı yanında müdahil tarafından da çelişkinin temyiz nedenlerinden birisi olarak öne sürüldüğü, ayrıca dava konusu taşınmazların sahil şeridinde yer almasına rağmen kıyı mevzuatı açısından herhangi bir değerlendirmenin yapılmadığı da açıktır.
Bu itibarla, aynı plana karşı farklı idare mahkemelerinde açılan davalarda, aynı bilirkişilerin farklı görüşler ileri sürmesi ve bu görüşlere dayalı olarak farklı kararlar verilmesi, ayrıca bilirkişi raporların ayrıntılı ve karar vermeye yeterli düzeyde olmaması nedeniyle yeniden yeni bir bilirkişi heyetiyle inceleme yaptırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava konusu işlemlerin kısmen iptali, kısmen davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının ve davalı yanında müdahilin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen iptaline ilişkin Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.