17. Hukuk Dairesi 2016/17377 E. , 2019/9537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, araçta yolcu olarak bulunan ... vefat ettiği, ... anne babası tarafından Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/1505 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ... %100 kusurlu olduğu, Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2015/32955 Esas sayılı dosyasına müvekkili şirket tarafından 55.736,66 TL si ödeme yapıldığı müvekkilinin ödemesi gereken tazminatları ödediğini ve aleyhine itirazın iptali istenenelerden bu miktar kadar alacaklı olduklarını Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2015/32955 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile Gaziantep 13.İcra Müdürlüğünün 2015/47781 sayılı takibe borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu vefat eden kişinin hak sahiplerine ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia olunan araç maliki davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 52.maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Somut olayda; kaza tespit tutanağında desteğin ön koltukta oturduğu, araçtan fırladığı sabit olup emniyet kemeri takıp takmadığı belirsizdir. Buna göre mahkemece; TBK 52. maddesi uyarınca, ceza dosyası birlikte değerlendirilerek emniyet kemeri takmamak suretiyle zararı artırıp artırmadığı, desteğin müterafik kusuru olup olmadığı hükümde irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-6100 sayılı HMK’nın 332. maddesi gereğince yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yargılama giderleri, tutarı,hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir.
Somut olayda, davanın kabulü ile Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2015/47781 sayılı takibe borçlu tarafından yapılan itirazı iptali ile takibin devamına/icra inkar tazminatının reddine, davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 11.518,7 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekili tarafından hatalı olarak hesaplandığı belirtmiştir.
Mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 332. madde hükümlerine göre yargılama giderlerinin dökümü yapılmadığından, temyize konu husus denetlenememektedir. Buna göre, yargılama giderlerine ilişkin HMK 332.maddesi doğrultusunda denetime elverişli gider dökümü yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.