Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2381
Karar No: 2019/9081
Karar Tarihi: 13.11.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2381 Esas 2019/9081 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/2381 E.  ,  2019/9081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili; düğünde davacıya 8 adet bilezik (24"er gr), 5 adet bilezik (20"şer gr), 20 adet çeyrek altın, 4 adet Cumhuriyet altını,1 adet altın saat, 1 adet gerdanlık seti, 1 adet tektaş yüzük,1 adet nikah yüzüğü,1 adet sırf taş yüzükten oluşan ziynet eşyası ile 3200 TL para takıldığını, düğünde takılan ziynet eşyaları ve 3,200 TL nakit parayı davacının evden ayrılırken yanına alamadığını; bununla birlikte evlilikleri devam ederken tarafların araç almaya karar verdiklerini akabinde tarafların maddi gücü yeterli olmadığı için davacının annesi ..."den yardım istediklerini ve davacının annesinin 24"er gr 3 adet bilezik, 2 tam ve bir çeyrekten oluşan ziynet eşyalarını davacıya verildiğini, bu ziynet eşyalarının bozdurularak 5.250 TL olarak araç alımında kullanıldığını belirterek; 20.000,00 TL ziynet eşyası alacağı ile düğünde davacıya bağışlanan 3.200,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacının kişisel malından yaptığı araç alımında kullanılan 5.250 TL katkı payı alacağının boşanma dava tarihi olan 20.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsili ve mal rejiminin tasfiyesi sonucunda tespit edilecek katılma alacağının araca ilişkin katkı değer artış payı düşüldükten sonra, şimdilik 3.000 TL"sinin boşanma dava tarihi olan 20.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; açılan davayı kabul etmediklerini, talep edilen 5.250,00 TLile davacının ilgisi olmadığını, davacının annesi tarafından davalıya verilen borç olup, bununla ilgili de davacının annesi tarafından istanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünde 2010/23524 esas ila icra takibi yapıldığını; ziynet eşyalarının miktarını kabul etmemekle birlikte bu ziynet eşyalarını davacının müvekkilinden ayrılırken diğer ev eşyaları ile birlikte yanında götürdüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının annesinden borç alarak araça katkı nedeni ile yapılan 5.250TL alacak talebinin bu borç nedeni ile davalı aleyhine icra takibi yapılıp hatta alacaklı hakkında resmi evrakta sahtecilik nedeni ile ceza mahkemesinde yargılama yapıldığı, alacaklı 3. kişi olduğu görüldüğünden davanın reddine; davacının, düğünde takılan ziynet eşya alacağı ve nakit para alacağı talebinin davacının bunları, davalının rızası dışında alıp bozdurduğu ve harcadığı, davalıda olduğu hususu ispat edilemediği; davacının, evden davalının bilgisi olmadan eşyalarıda alıp ayrıldığı, ziynet eşyalarının zilyetliğinin davacıda olduğunu kabulü gerekeceğinden sübut bulmayan davanın reddine; evlilik birliği içinde edinilen ...plakalı aracın alımı nedeni ile toplam 5.375 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Evlilik birliği içerisinde bozdurulan ziynetlerin iade edilmemek üzere erkek eşe verildiği vakıasının ispatı halinde ise, davalı erkek lehine hak çıkacağından, ziynetlerin kadına iade edilmemek üzere bozdurulduğunu kanıtlama yükü de erkek eşe aittir. Başka deyişle, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkek eşe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca ispatlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iade yükünden kurtulur. Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini ispatlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür.
    Somut olayda; davacı (kadın), dava konusu edilen ziynet eşyası ve düğünde takılan paranın davalı tarafından rızası dışında elinden alındığını ileri sürmüş; davalı koca ise, ziynet eşyalarının bir kısmının ve düğünde takılan paranın araç alımında kullanıldığını, ziynetlerin geriye kalanının ise çalındığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, düğünde takılan ziynet eşya alacağı ve nakit para alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı bir kısım ziynet eşyasının ve paranın araç alımı için bozdurulduğunu, bir kısmının ise çalındığını beyan etmiş olmakla bu ziynetler ve para yönünden davada ispat külfeti yer değiştirmiştir. Davalı, söz konusu ziynet eşyalarının ve paranın, davacının kendi isteği ile iade edilmemek üzere verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür.
    O halde, mahkemece; davalının delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile, davacının ziynet eşyaları ve nakit para alacağı yönünden davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi