MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
... 2. Bölge Tapu Sicil Müdürü olan sanığın aşamalardaki istikrarlı beyanlarında; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/06/2005 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararının yürütülmesinin durdurulmasına dair kararının Sümer Holding A.Ş. tarafından 25/08/2006 tarihinde tapu sicil müdürlüğüne gönderildiğini ve mezkur yürütmenin durdurulmasına dair kararın taşınmazın beyanlar hanesine işlendiğini, akabinde ise taşınmaz üzerinde hak sahibi olan ......Mensucat A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı... ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ...’nın 26/03/2007 havale tarihli dilekçeleri ile “... tarafından açılan dava hakkında Danıştay 13. Dairesinin 25/09/2006 tarih ve 2005/8376 E. 2006/3559 K. ile feragat nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, bu kararla birlikte yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın da ortadan kalktığını ve bu itibarla yürütmenin durdurulmasına dair konulan şerhin terkinini” re’sen talep etmeleri üzerine talepleri yerinde görülerek beyanlar hanesindeki bu şerhin tarafınca kaldırıldığını, taşınmazın maliki konumunda olan ... ...Mensucat AŞ.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Kar ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ....’nın talebi ile şerhin terkin işleminin yapıldığını, beyanlar hanesindeki bu şerhin kaldırılması için ayrıca yürütmenin durdurulmasına dair şerhin konulmasını talep eden ...Holding A.Ş.’nin ya da Özelleştirme İdaresinin izin ve muvafakatının alınmasına hukuken ihtiyaç bulunmadığını, taşınmaz malikinin talebine istinaden yapılan terkin işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, nitekim Türk Medeni Kanununun 1026. maddesi uyarınca tapu kütüğündeki şerh ve kayıtların hukuki değerini kaybetmesi durumunda taşınmaz malikinin bu kayıtların terkinini isteme hakkı bulunduğunu, Tapu Sicil Tüzüğünün 78/1. fıkrasında da tapu sicilinde terkinin hak sahibinin veya yetkili makamın istemine veya mahkeme kararına dayalı olarak yapılacağının açıkça belirtildiğini savunması karşısında;
-2-
Olayla ilgili olabileceği anlaşılan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/09/2016 tarih ve 2014/378 Esas ve 2016/294 Karar sayılı hükmünün akıbeti araştırılıp ilgili evrakların dosya arasına alınmasından sonra;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu"nun 04/05/2006 tarihli yürütmenin durdurulması kararını 25/08/2006 tarihli yazıya istinaden tapu kayıtlarına işleyip ... Holding A.Ş"ye bildiren sanığın, bu şerhin terkin işlemini ... ve.. ."nın talepleriyle yerine getirmesinin mer’i mevzuat hükümlerine ve tapu sicil müdürlüklerindeki rutin uygulamaya uygun olup olmadığı hususunda, tapu işlemleri konusunda uzman olan bir bilirkişi heyetine tevdii edilip belirtilen konuda sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde, bilimsel, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasından sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasını ödememesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.