8. Hukuk Dairesi 2010/1425 E. , 2010/3458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair....Aile Mahkemesinden verilen 30.12.2009 gün ve 811/957 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, asıl dava ile birleşen ... Aile Mahkemesinin 2009/762 Esas sayılı dava dosyasına verdiği dava dilekçesinde, tarafların 2005 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde ..Yapı Kooperatifine üye olunduğunu, üyelik nedeniyle vekil edeni tarafından toplam 91.000 TL ödeme yapıldığını açıklayarak anılan miktardaki katılma alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, asıl dava dosyasına verilen cevap dilekçesi ve yargılama oturumlarında davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğu, boşanma davası sonuçlanmadığından mal rejiminin sona ermeyeceği dolayısı ile dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; TMK.nun 229 ve devamı maddeleri uyarınca katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eldeki dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 10.11.2008 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava dosyası Bakırköy 3.Aile Mahkemesinde derdest bulunmaktadır. Katılma alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.nun 218-241.md.) sona ermesi gerekmektedir.(TMK.nun 225. m). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir. Mahkemece, boşanma davasının sonucu beklenerek elde edilecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davacı tarafından açılan ...4. Aile Mahkemesinin 2009/762 esas sayılı dava dosyası tensiple birleştirilmiş olup birleşen dosyada yargılama oturumu açılmadığı gibi davalı vekili tarafından cevap dilekçesi de verilmemiştir. Diğer yönden; mahkemece asıl dava ve birleşen dava yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve her iki dosya yönünden davalı taraf lehine ayrı ayrı 1000’er TL avukatlık ücreti tespit ve tayin edilmesi ve vekalet ücreti tespit ve tayininde; karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesinde açıklanan tarife gereklerine uyulmamış olması da isabetli olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; taraflar arasındaki derdest boşanma davasına ilişkin dava sonucunun beklenmesi, dava dosyasının bekletici mesele yapılması, boşanma davasının olumsuz sonuçlanması durumunda davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmediğinden şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi, boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde ise hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve tarafların delilleri toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi, davanın görülebilirlik koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi durumunda da karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi dikkate alınarak bir karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK. nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.