21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/991 Karar No: 2017/4087 Karar Tarihi: 16.05.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/991 Esas 2017/4087 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/991 E. , 2017/4087 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
,
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu olayın kurumca iş kazası olarak kabul ediliği, davacılar vekilinin davacı anne ve babanın vefat eden kazalının eşi ve çocuklarının gelirlerinde azalma olmaması için kuruma başvurmayacaklarını 01.10.2014 tarihli dilekçesi ile belirttiği anlaşılmaktadır. İş kazası nedeniyle sigortalının ölümü halinde ana ve baba yararına maddi tazminata karar verilebilmesi için ana ve babaya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerekmektedir. Kendilerine gelir bağlanan ana ve babanın destekten yararlandığı varsayılmaktadır. Bu nedenle mükerrer ödemeyi önlemek için tespit edilen tazminat miktarından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri düşürülmelidir. Somut olayda, Kuruma kendilerine gelir bağlanması için başvuruda bulunmayan davacı anne ve babanın maddi tazminat isteminin kabul edilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, davanın niteliği göz önünde tutularak davacı anne ve babaya iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmaları, giderek Kurum aleyhine dava açmaları için önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre gelir bağlanır ise hesaplamanın bu durum dikkate alınarak yapılması ve ortaya çıkacak zararlardan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin rücu edilebilir kısımlarının indirilmesi suretiyle kazanılmış haklar da göz önünde bulundurularak bir karar vermektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.