Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/873
Karar No: 2010/3454
Karar Tarihi: 24.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/873 Esas 2010/3454 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/873 E.  ,  2010/3454 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.09.2009 gün ve 343/349 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, 102 ada 9 parselin ortak miras bırakan ... tarafından evliliği sırasında yakın miras bırakan annesi ...’ye düğün hediyesi olarak verildiğini ancak kadastro sırasında davalılar adına tespit edildiğini açıklayarak tapu kaydının iptaliyle yakın miras bırakan ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar katıldıkları yargılama oturumlarında hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, diğer davalılar yargılama oturumlarında temsil olunmamışlardır.
    Mahkemece, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, annesinin evlilik tarihi olan 1947 yılında düğün hediyesi olarak verildiğini ileri sürerek kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı olarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras bırakan Şerife adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu parsele ait kadastro tutanağı 15.08.1965 tarihinde kesinleşerek tapu kaydı oluşmuş, 28.09.1990 tarihinde toplulaştırma yoluyla davalılar adına tapuya tescil edilmiştir. İncelenmekte olan bu dava ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 20.06.2007 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık süre hak düşürücü nitelikte olup, olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi, işin esasının incelenmesini önler. Hak düşürücü süre tüm def’i ve itirazlardan önce nazara alınır. Bu nedenle; yargılama bitinceye dek hak düşürücü sürenin geçtiği taraflarca ileri sürülebileceği gibi, görevden ötürü hâkim tarafından kendiliğinden de göz önünde tutulur. Davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Her ne kadar mahkemece hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi olarak 28.09.1990 toplulaştırma tarihi esas alınmış ise de toplulaştırma işlemi, 3402 sayılı Kanunun 12/3.maddesinde açıklanan hak düşürücü süreyi kesmez. Kaldı ki, tutanağın kesinleşmiş olduğu tarih itibarı ile hak düşürücü süre geçtiği gibi toplulaştırma tarihi itibarı ile de dava hak düşürücü süreye maruz bulunmaktadır.
    Bundan ayrı, davacı 102 ada 9 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile miras bırakan Şerife Ergül adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. ..., davanın açıldığı 20.06.2007 tarihinden önce 24.11.2006 tarihinde ölmüştür. TMK.nun 28. maddesi gereğince kişililik ölümle son bulur. 04.05.1978 tarih ve 4/5 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gibi, ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemez. Ancak verilen hükmün niteliği gözetilerek ve sonuca etkili olamayacağından bozma nedeni yapılmamıştır. Sadece hataya değinilmekle yetinilmiştir.
    Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’ nin temyiz eden davacıdan alınmasına 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi