Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/17710
Karar No: 2014/7272
Karar Tarihi: 11.06.2014

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17710 Esas 2014/7272 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2013/17710 E.  ,  2014/7272 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    Hüküm : TCK"nın 206/1, 53/1, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.




    KARŞI OY:
    02.11.2011 tarihli tutanağa göre, suç tarihinde bir adreste ... isminde cezaevi firarisi olan bir şahsın bulunduğunun ihbar edilmesi üzerine sözkonusu adreste eşgale uyan ... yakalanmış, sanık kimliği olmadığını belirterek kendisini şifahen ... olarak tanıtmış, sanıktan şüphelenilerek araştırılmak üzere karakola götürülmüş, sanığın kendini tanıttığı şahsın nüfus kaydı çıkarılarak ailesi ile ilgili bilgiler sorulunca sanık eşinin kızlık soyadını ve kardeşlerinin ismini bilememiş, kimliğini doğru söylemesi konusunda uyarılınca kendisinin ... olmadığını gerçek isminin ... olduğunu kabul etmiş, GBT sorgusunda hırsızlık suçundan arandığı anlaşılmıştır.
    Yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleştiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmayan somut olayda, yerel mahkemece resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü Dairemiz tarafından onanmıştır. Sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin görüşlerine aşağıda arz etmeye çalıştığım nedenlerle katılmıyorum. Şöyle ki;
    - Sanık gerçek ismi, eşgali ve bulunduğu açık adres verilerek ihbar edilmiştir. İhbar üzerine polis memurları tarafından verilen adreste eşgale uyduğu tespit edilen sanık yakalanmıştır.
    - Kimliksiz sanıktan şüphelenilmiş ve verdiği kimlik bilgilerinin sanığa ait olmadığı anlaşılınca gerçek kimliğini açıklamak zorunda kalmıştır.
    - Sanık Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/595 Esas sayılı dosyasında hırsızlık suçundan yakalama kararı ile aranmaktadır.
    - Sanığın verdiği başkasına ait kimlik bilgileri ile bir resmi evrak düzenlenmediği gibi yakalama tutanağı, adli rapor gibi evraklar sanığın gerçek ismi ile düzenlenmiştir.
    - TCK"nın 206. maddesindeki resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşması için kişinin beyanı ile resmi bir belge düzenlenmeli ve resmi belge bu beyanın doğruluğunu ispatlayacak bir güce sahip olmalıdır. Beyanı alan memur beyanın doğruluğunu araştırarak belgeyi düzenlemek durumunda ise ortada kişinin beyanı üzerine oluşturulmuş resmi bir belge bulunmadığından bu maddedeki suç oluşmayacaktır. Somut olayda sanığın beyanı ile düzenlenmiş bir resmi belge yoktur. Memurun beyanın doğruluğunu araştırma yükümlülüğü olduğu kabul edildiği takdirde ise yine bu maddedeki suç oluşmayacaktır. Çünkü araştırma sonucu sanığın gerçek kimliği tespit edilmiştir.
    - Sanık daha önce bir hırsızlık suçu işlemiş ve bu suçtan dolayı Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/595 esas sayılı dosyasında yakalama kararı ile aranmakta olduğundan, hakkında kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması TCK"nın 268. maddesinde yer alan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturmaktadır.
    - TCK"nın 268. maddesindeki suçun oluşabilmesi için kimliği veya kimlik bilgileri kullanılan mağdur hakkında herhangi bir suçlamanın yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu anlamda yerel mahkemenin suçun neden resmi memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağına dair gerekçesi yanlıştır.
    - TCK"nın 268. maddesi madde gerekçesinde yazıldığının aksine 267. maddedeki iftira suçundan ayrı ve bağımsız yeni bir suç tipi olup suçun unsurları iftira suçunun unsurlarından farklıdır. Maddede sadece ceza hükümleri bakımından 267. maddeye gönderme yapılmıştır. Kanunda düzenlenen suç tipine uygun hareket gerçekleştirilince soyut tehlikenin meydana geldiği kabul edildiğinden, kimliği veya kimlik bilgileri kullanılan mağdur hakkında ayrıca bir dava açılma ya da dava açılma ihtimali bulunmasına gerek yoktur. O nedenle kendisi hakkında var olan bir kovuşturmanın yapılmasını engellemek amacıyla da başkasına ait kimlik veya kimlik bilgileri kullanılınca 268. maddedeki suç oluşmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle ortada beyana dayalı olarak düzenlenen sahte bir resmi belge olmadığından TCK"nın 206. maddesindeki resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşmadığı, sanığın eyleminin başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturduğu, yerel mahkeme hükmünün suç vasfında yanılgı nedeniyle bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin görüşlerine katılmıyorum. 11.06.2014


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi