9. Ceza Dairesi Esas No: 2013/17643 Karar No: 2014/7269 Karar Tarihi: 11.06.2014
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17643 Esas 2014/7269 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu düzenleyen TCK'nın 268. maddesine göre, kişinin soruşturma ve kovuşturma yapılmasını önlemek amacıyla başkasının kimliğini veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, resmi bir belge düzenlemesi gerektiği durumlarda ise kamu görevlisine karşı başkasının kimliğini kullanmanın ayrı bir suç teşkil edeceği belirtildi. Ancak, durumuyla ilgili sorulan bir kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması Kabahatler Kanunu'na aykırılık olarak değerlendirileceği ifade edildi. Somut olayda, polis tarafından durdurulan sanığın, kendisini başkası olarak tanıtarak belge düzenlemesi yapılmasına neden olduğunu ve Bakırköy 6. Çocuk Mahkemesi'nde bu kimlikle ifade verdiğinin anlaşıldığı ifade edildi. Bu nedenle, sanığın eyleminin resmi belgede yalan beyanda bulunma suçunu oluşturduğu belirlendi. Kararın sonunda, TCK'nın 268. ve 206. maddelerinin detaylı bir şekilde açıklanması istendi.
9. Ceza Dairesi 2013/17643 E. , 2014/7269 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/17505 Mahkemesi : İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi Tarihi : 12.12.2012 Numarası : 2012/81 - 2012/888 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK"nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektiren bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirileceği, Somut olayda; durumundan şüphelenilmesi sebebiyle polis tarafından durudurulan sanığın kendisini B.. D.. olarak tanıtıp hakkında bu isimle belge düzenlenmesine neden olduğu ve ayrıca B.. D.."nun Bakırköy 6. Çocuk Mahkemesi"nce aranması sebebiyle anılan mahkemede bu kimlikle ifade verdiğinin anlaşılması karşısında sanığın eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.