Esas No: 2022/447
Karar No: 2022/11509
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/447 Esas 2022/11509 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istenmişti. Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda, davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu için ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden ilk kararda tespit edilen bedelin bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesini ve bozmadan önceki miktara göre hüküm kurulmasını gerektiği kararı verdi. Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alınarak, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Davacı idare ile bir kısım davalıların temyiz itirazları yerinde bulunduğu için hüküm BOZULDU.
Kanun Maddeleri:
- 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ve davalı ... vd. vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ... parsel sayılı taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Mahkemece verilen ilk karar davalılardan ..., ... ve ... vekilince temyiz edilmiş olup, ilk kararda tespit edilen kamulaştırma bedeli, kararı temyiz etmeyen davalı yönünden kesinleşmiştir.
Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden ilk kararda tespit edilen bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesine ve ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden bozmadan önceki miktara göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden bozmadan sonra tespit edilen bedel üzerinden tüm davalıların payını kapsar şekilde karar verilmesi,
2)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün, 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ... vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 23/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.