Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22447
Karar No: 2019/802

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22447 Esas 2019/802 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/22447 E.  ,  2019/802 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Somut olay incelendiğinde, dava dışı ... Müşavirlik Dan. Müh. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olan dava dışı ... İnş. Müh. Müş. Tic. Ltd. Şti.’nin müdürü olan davacıya, ... Müşavirlik Dan. Müh. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin 2010/12-2012/9. dönem ve aralarına ilişkin prim borçlarının tahsili için, borçlu şirket ortağı olan dava dışı ... İnş. Müh. Müş. Tic. Ltd. Şti.’nin müdürü olan davacıya ödeme emirlerinin gönderildiği, mahkemece, her üç ödeme emrinin de iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
    Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
    Davanın yasal dayanaklarından biri olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin; 1. fıkrasına göre, “İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.” 13. fıkraya göre, “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.”
    Limited Şirket ortaklarının kamu borçlarından sorumluluğunu öngören yasal düzenlemelere bakıldığında, borçlu dava dışı ... Müşavirlik Ltd. Şti.’nin ortağı olan ... Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun ve dolayısıyla davanın yasal dayanaklarında biri de 6183 sayılı Yasanın 35. maddesidir.
    506 sayılı Kanunun 80/12 maddesi, “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş,
    5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür.
    6183 sayılı Yasanın 35. maddesinde ise, “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, öngörülen istisnaları dışında 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddeye, “Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden, birinci fıkra hükmüne göre, müteselsilen sorumlu olurlar. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda, pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde, bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde fıkralar eklenmiştir.
    6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde de “Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.” hükmü düzenlenmiştir.
    Tüm bu düzenlemeler dikkate alındığında,somut olayda, borçlu dava dışı ... Müşavirlik Ltd. Şti.’nin prim borçlarından ortağı olan ... Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun dayanağı 6183 sayılı Yasanın 35. maddesi olup, ... Ltd. Şti.’nin müdürü olan davacının sorumluluğunun dayanağının ise 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35. maddesi olduğu aşikardır.
    Buna göre borçlu dava dışı ... Müşavirlik Dan. Müh. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. ortağı olan dava dışı ... İnş. Müh. Müş. Tic. Ltd. Şti.’nin, borçlu şirketteki tüm hisselerini 08.01.2014 tarihli noter onayı bulunan hisse devir senedi ile Gözlem Harita Müh. İnş. Eml. Ltd. Şti.’ne devrederek ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmış olmakla birlikte borçlu şirketten tahsili mümkün olmayacağı anlaşılan Kurum alacakları bakımından ... İnş. Müh. Müş. Tic. Ltd. Şti.’nin borçlu şirkete ortak olduğu döneme isabet eden borçlarından hissesi oranında,davacının da ... İnş. Müh. Müş. Tic. Ltd. Şti. nezdinde oluşan bu borçtan dolayı şirket ile müştereken ve müteselsilen sorumluluğu doğal ve yasal gerekliliktir.
    Mahkemece, dava dışı hissedar şirketin payı oranında prim borçlarından davacı şirket müdürü ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Başkan ... ve Üye ..."nın muhalefetlerine karşı; Üyeler ..., ... ve ..."ün oyları ve oyçokluğuyla 30.01.2019 gününde karar verildi.

    KARŞI OY

    ... Müşavirlik Dan. Müh. San. Tic. ve Ltd. şirketinin prim borcu nedeniyle şirket ile birlikte davacı adına çıkarılan ödeme emirlerin iptali istenmiştir. Davacı, ... Ltd. şirket hissedarı ... Ltd. şirketinin üst düzey yöneticisidir.
    Daire çoğunluğu ile aramızdaki ihtilaf, asıl borçlu ... Ltd. Şirketi ile birlikte onun hissedarı olan başka bir Ltd. Şirketin temsilcisine aynı anda takip yapılıp yapılamayacağı noktasındadır.
    ... Ltd. Şirketinin prim borcu nedeniyle sorumluluğunun yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanun 88. maddesidir. 6183 sayılı Kanun 35. maddeye göre de Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar. ... Ltd. Şirketi, ... Ltd. Şirketinin ortağı olması nedeniyle hissesi oranında sorumludur.
    Davacı ise ... Ltd. Şirketinin temsilcisidir ve sorumluluğunun yasal dayanağı 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesidir. Bu maddeye göre kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için önce tüzel kişiliğe takip yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda, önce 5510 sayılı Kanun 88. madde kapsamında borçlu ... Ltd. Şirketine takip yapılması, tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde asıl hissedarı olan ... Ltd. Şirketine takip yapılmalıdır. Alacağın ... Ltd. Şirketinden de tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğini anlaşılması halinde kanuni temsilci olarak davacıya takip yapılması gerekir. Davada belirtilen prosedürün takip edilmemiştir. ... Ltd. Şirketi ile birlikte onun hissedarı bir şirketin temsilcisine aynı andı takip yapılması mümkün değildir. Çünkü aralarında takip sırası vardır ve müşterek müteselsil sorumluluk yoktur. Bu nedenle davacı adına çıkarılan takibin iptali gerekir. Ayrıca mükerrer 35. maddeye göre davacıya takipten önce kendi şirketi olan ... Ltd. Şirketine takip yapılması ve alacağın tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekir. ... Ltd. Şirketi hakkında takip olmadığı gibi, münfesih sayılsa da üzerine kayıtlı gayrimenkullerin olduğu anlaşılmaktadır. Bu şart da yerine gelmediğinden davacı adına çıkarılan ödeme emirleri kanuna uygun değildir.
    Yukarıda belirtilen gerekçelerle yerel mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru bulunduğundan onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi