Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7502
Karar No: 2019/2194
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7502 Esas 2019/2194 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/7502 E.  ,  2019/2194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...’nın, 3044 ada 6 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak 18.12.1985 tarihinde satış yolu ile davalı oğlu...’ye temlik ettiğini, satış sonrasında davalının, annesine ve mirasbırakan babasına intifa hakkı tanıdığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş; 21.11.2014 tarihli cevaba cevap dilekçesiyle, dava konusu taşınmazda mirasbırakan tarafından temlik edilen payın iptali ile miras payı oranında adına tescilini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 04.10.1994-16.09.2014 tarihleri arasındaki dönem için payına isabet eden şimdilik 30.000 TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, halen sağ olan annesi İsmet tarafından dava konusu taşınmazda davalıya yapılan temlikin muvazaalı olduğunun tespitini istemiştir.
    Davalı, dava konusu taşınmazda annesi İsmet ile mirasbırakan babası adlarına eşit şekilde kayıtlı payların çıplak mülkiyetini 1985 yılında bedeli mukabilinde satın aldığını, satış tarihinde imarsız ve inşaat izni olmayan taşınmazın yalnızca 7/1440 payını mirasbırakandan temellük ettiğini, 1995 yılında imar gören taşınmaz için belediyeye ayrıca 78.000.000 ETL ödediğini, 1985 yılında taşınmaz üzerinde sadece iki katlı bir bina bulunduğunu, taşınmazla ilgili olarak kentsel dönüşüm kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, mirasbırakanın dava konusu taşınmazdaki payını davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1924 doğumlu mirasbırakan ...’nın 04.10.1992 tarihinde ölümü üzerine davacı kızı Leyla, davalı oğlu..., dava dışı kızları ... ve ... ile eşi İsmet’in mirasçı kaldıkları, dava konusu 3044 ada 6 parsel sayılı ( geldisi 987 ada 6 parsel) taşınmazın 7/1440’ar paylarla mirasbırakan Sıddık ile dava dışı eşi İsmet adlarına kayıtlı iken her ikisinin de paylarını intifa hakkını üzerlerinde bırakmak suretiyle 18.12.1985 tarihinde satış yolu ile davalı ...’ye temlik ettikleri, ... Belediyesinin yazı cevabına göre, taşınmazda davalı ...’nin belediyeye borçlanmak suretiyle bir kısım yer satın aldığı, 07.08.1995 tarihli şuyulandırma işlemi ile taşınmazın tamamının davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ile durumun aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispat külfeti davacı tarafa aittir.
    Somut olaya gelince, davacı tanıklarının beyanlarıyla mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir bir nedenin ve muvazaanın varlığı konusunda somut bir olgunun ortaya konulamadığı, tarafların kardeşi olup iptal halinde taşınmazda hak sahibi olacak davalı tanığı ...’nin, temlikin gerçek bir satış olduğunu, anne ve babasına davalının baktığını ifade ettiği, satış bedeli ile gerçek değer arasındaki farkın tek başına muvazaanın ispatı için yeterli olmayacağı açıktır.
    Hal böyle olunca, iddianın kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalı yanın yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi