Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2219 Esas 2020/5390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2219
Karar No: 2020/5390
Karar Tarihi: 04.11.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2219 Esas 2020/5390 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz talebi reddedilen kararda, sanığın örgütsel konumu ve faaliyetleri göz önüne alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılması gerektiği belirtildi. Ancak bu konunun aleyhe temyiz konusu yapılmadığından bozma nedeni olmadığı ifade edildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edildiği belirtildi. Sanık müdafii tarafından ileri sürülen nedenlerin temyiz denetimini sağlayacak şekilde eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ifade edilerek temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm onandı.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi (silahlı terör örgütüne üye olma)
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi (terörün önlenmesi ve etkilerinin azaltılması hakkında kanun)
- TCK'nın 62, 53, 58/6 ve 63. maddeleri (ceza hukuku genel hükümleri)
16. Ceza Dairesi         2020/2219 E.  ,  2020/5390 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Artvin Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2019 tarih ve 2018/443 - 2019/224 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın örgütsel konumu ve faaliyetleri nazara alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Artvin Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.