Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4111 Esas 2018/557 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat
Sanık ... hakkında mahkumiyet

Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle kamu davasına katılma hakkı bulunan şikayetçi .... Ltd. şirketi hakkında katılma kararı verilmemiş ise de, yargılama aşamasında duruşmaya katılan ve beraat hükmünü temyiz eden şikayetçi şirket vekilinin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğundan aynı Yasanın 237/2. maddesi uyarınca şirketin davaya katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1-)Sanıkların hırsızlık sonucu sahiplerinin rızası dışında ellerinden çıkan suça konu çekleri kullanmak suretiyle üzerlerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia olunduğu somut olayda; sanık ..., işlerle eski eşi olan diğer sanık ...’nın ilgilendiğini, çeke ilişkin hiçbir şey bilmediğini savunması, diğer sanık ...’nın da suça konu çekleri katılan şirketin yetkilisi olan ...’den aldığını ve çeklerdeki ciro imzalarının kendisine ait olduğunu savunmasına rağmen; suça konu 30.11.2008 keşide tarihli 7.830 TL bedelli çekle ilgili düzenlenen 28.07.2010 tarihli ekspertiz raporunda; çekteki ciro imzasının sanıklar elinden çıkmış olduğunu gösterir nitelikte, teşhis ve tespite elverişli yeterli kaligrafik uyarlılıklar tespit edilemediğinin belirtilmesi, sanık ...’nın aşamalardaki beyanlarında ısrarla suça konu çekleri ...’in kendisine verdiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, suça konu çeklerin alındığı tarih ve öncesine ait sanıkların ve ...’in banka, nüfus idaresi, noter gibi yerlerden samimi imza örnekleri temin edilerek, mevcut belgeler ile birlikte Adli Tıp Başkanlığına gönderilmesi ile suça konu her iki çek üzerindeki yazı ve imzaların akıbeti kesin olarak saptanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.