Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6963
Karar No: 2018/1135
Karar Tarihi: 15.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/6963 Esas 2018/1135 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu taşınmazı diğer paydaşlarından davalı ile noterde yaptıkları satış vaadi sözleşmesiyle davalının payını müvekkiline satmayı vadettiğini ancak davalının payını müvekkiline devretmediğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davacının talebi kabul edilerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescil edilmesine karar verilmiştir. Ancak, hükmün sonucunun açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilerek, harçla ilgili yeniden karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi ve HUMK'nun 438/7 maddesidir.
14. Hukuk Dairesi         2015/6963 E.  ,  2018/1135 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.09.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 904 ada 9 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarından ..."ın 05.04.1995 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarından davalı ... ile noterde yaptıkları 25.08.1998 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesiyle davalının, dava konusu taşınmazdaki payını müvekkiline satmayı vadettiğini, satış bedelinin nakden ve peşinen ödendiğini ve taşınmazın teslim alındığını, davalının ve diğer mirasçıların taşınmazdaki paylarının tapuda adlarına intikal ettiğini ancak davalının payını müvekkiline devretmediğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş; dava konusu taşınmazın satış vaadi sözleşmesinden sonra davacı tarafından fiilen teslim alındığı iddiasının doğru olmadığını, taşınmaz üzerinde iki katlı bina bulunduğunu ve önce müvekkilinin babası tarafından, daha sonra kardeşi tarafından kullanıldığını, davacının ise 2011 yılından sonra kendisine ait bölümü kullanmaya başladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.05.2014 tarihli 2014/2293 Esas, 6998 Karar sayılı ilamıyla, davalı adına çıkarılan dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli tebligatın davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği anlaşıldığından, dava dilekçesi ve tensip zaptının davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek savunmasının alınması ve bildireceği delillerinin toplanması, daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile 904 ada 9 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/8 payın iptali ile davacı adına tesciline; harçla ilgili olarak bozmadan önceki karar üzerine ... Rıhtım Veraset ve Harçlar Müdürlüğü"ne müzekkere yazıldığından harç ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
    2- Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
    Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm, yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, hükmün harca yönelik kısmının kesinleşmiş olduğundan söz edilerek “harçla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 2. bendinin tümüyle hükümden çıkarılarak yerine "Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 6.496,28 TL harçtan davacının yatırdığı 111,40 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.384,88 TL"nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına ilk karardan sonra yatırılan harç varsa bu miktarın mahsubuna" cümlesinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi