14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5635 Karar No: 2021/2301 Karar Tarihi: 30.03.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5635 Esas 2021/2301 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/5635 E. , 2021/2301 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep eden temsilci tarafından, 05/02/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin husumet yokluğundan reddine dair verilen 21/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Talep, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Talep eden temsilcisi, miras bırakan ...’ın 05.05.1981 tarihinde mirasçı bırakamadan vefat ettiğini belirterek Maliye Hazinesinin mirasçılığına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, husumet yokluğundan talebin reddine karar verilmiştir. Hükmü, talep eden temsilcisi temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 30. maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabii davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabii davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabii olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davanın kabulüne karar verilmesi için miras bırakanın nüfusa kayıtlı olması zorunlu değildir. Miras bırakanın gerçekte var olduğu ancak nüfusa kayıtlı olmadığı, mirasçı bırakmaksızın öldüğü belirlendiği takdirde son mirasçının Hazine olacağı göz önüne alınarak buna göre mirasçılık belgesi verilmesi gerekir. Davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için miras bırakanın ve mirasçılarının nüfus kayıtları ile adreslerinin belirlenmesi, bu bilgilerin elde edilebilmesi için bütün imkanların kullanılması gerektiği kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; mirasçılık belgesi istenen ...’ın birinci zümre mirasçısı tespit edildiği ve Maliye Hazinesinin mirasçı olamayacağı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle talebin husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, 30.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.