23. Hukuk Dairesi 2016/304 E. , 2016/715 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin sayaç okuma işlerini ihale yolu ile davalı firmaya verdiğini, dava dışı ... tarafından ... 10. İş Mahkemesi"nde açılan iş akdinin haksız feshi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı alacağının tahsili istemli davada, müvekkili ile davalının müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verildiğini, yapılan icra takibi sonucunda müvekkili kurumun ödemenin tamamını yaptığını, ..."un davalı firmada sayaç okuyucusu olarak çalıştığını, müvekkilinin çalışanı olmadığını, müvekkili tarafından yapılan ödemenin iadesi gerektiğini ileri sürerek, 7.472,83 TL"nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ..."un kendi firmalarında bir yıl gibi kısa bir süre çalıştığını, 1992"den 1999"a kadar müvekkili şirkette çalışmadığını, başka başka şirketlerde çalıştığını, çalışmış bulunduğu ... ile ..."ne davanın ihbarı gerektiğini, iş mahkemesindeki kararda davacı ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulduklarını, bu nedenle ödenen paranın tamamının müvekkilinden tahsilinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın 11. Hukuk Dairesi"nin 2012/4447 E., 2013/3963 K. sayılı ilamı ile "davalının kıdem tazminatı bakımından sadece kendi çalıştırdığı dönem ile sınırlı olarak sorumluluğuna karar vermek gerekirken, bu husus nazara alınmadan dava dışı işçinin dava dışı diğer taşeronlar nezdinde çalıştığı dönemi de kapsayacak şekilde kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir." şeklinde bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ..."un davalı firma tarafından sayaç okuma işinde görevli olarak çalıştırıldığı, ..."un davalı şirkette 01.07.1999 tarihi ile 31.07.2000 tarihleri arasında çalıştığı ve davalı firma elamanı iken işten çıkarıldığı, dava dışı ..."un ... 13. İş Mahkemesinde açtığı, iş hakdinin haksız feshi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı alacağı davasında davacının kıdem ve ihbar tazminatını ödemesi gerektiğine karar verildiği ve ihbar ve kıdem tazminatının bu şahsa ödendiği, dava dışı ..."un davalı şirket yanında başka şirketlerde de çalıştığı, davalının dava dışı ..."un çalıştığı döneme ilişkin olarak kıdem tazminatından sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; 150,57 TL"nin 31.07.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, asıl işveren sıfatıyla işçiye ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, faiz, mahkeme ve icra masrafı ile vekalet ücreti alacağının alt işverenden rücuen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece kısmen kabul kararı verilmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararda davadaki tüm talepler kabul edilmiş, hükmün davalı yanca temyizi üzerine davalı vekilinin diğer itirazları reddedildikten sonra kıdem tazminatı hesabında hata yapıldığından bahisle hüküm Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2012/4447 esas, 2013/3963 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkeme kararı bozulmuş olmakla ortadan kalkmıştır. Bu itibarla uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak talep konusu tüm kalemler hakkında yeniden hüküm tesisi gerekir. Bunun yanında, ilk kararda kabul edilen alacak kalemlerine yönelik diğer temyiz itirazları bozma ilamında reddedilmiş olmakla bu hususlarda davacı yararına usulî kazanılmış hak oluştuğundan verilen ikinci kararda HMK"nın 297. maddesine uygun şekilde tahsil kararı verilmelidir. Hal böyle iken anılan alacak kalemler hakkında oluşan usulî kazanılmış hak gözetilmeksizin red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.