MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

...ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.12.2009 gün ve 59/221 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, miras yolu ile intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 401 ada 48 parselin davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne 401 ada 48 parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın kabulüne ilişkin önceki hüküm davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairenin 13.11.2008 tarih 2008/4800 Esas ve 5697 Karar sayılı ilamı ile özet olarak “....Davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde bulunmazken; davacı, miras bırakanı ve diğer mirasçılar bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi ve 5403 sayılı Yasayla değişik aynı Kanunun 14/2.maddesi gereğince araştırma yapılması, ondan sonra sonucuna göre karar verilmesi...” gereğine işaret edilmek suretiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla yukarıda yazılı hüküm kurulmuştur. Bozma ilamına uyulmakla tarafı yararına usulü kazanılmış hak oluşur ve mahkemece bozmada belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapma ve hüküm verme yükümlülüğü doğar.
Dosya kapsamı itibariyle, dava konusu taşınmazın miras bırakanı-babası 11.1.1981 tarihinde ölen ...’dan miras yolu ile intikalen ve taksimen davacıya kaldığı belirlendiğine göre, miras bırakan ... ve mirasçıları yönünden Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince araştırma yapılması gerekirken, davacının kocası ve çocuklarını gösterir nüfus aile kayıt tablosunun esas alınarak ilgili araştırmanın yapılmış bulunması doğru değildir.
Öte yandan, 3.7.2005 tarihinde kabul edilen 5403 sayılı Kanunun 26.maddesi ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinin 2.fıkrasında sulu-kuru arazi ayrımının Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmazın kuru-sulu vasıfları nedeniyle yapılan inceleme de anılan hükme göre yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul, yasa hükümleri ile bozma gereklerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.