MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, taraflar arasında 3 ayrı sözleşme imzalandığını, müvekkilinin gübre teslimatını süresi içerisinde yaptığını ve faturaları kestiğini, davalının sözleşme uyarınca faturaların kesilmesinden itibaren 5 gün içinde mal bedellerini ödemesi gerektiğini, mal bedelinin süresi içinde ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından gecikme bedeline ilişkin fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, faturaların davalı tarafından iade edildiğini, müvekkilinin keşide ettiği ihtarnamenin davalı tarafından 24.03.2014 tarihinde tebellüğ edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL"nin 24.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi sunarak 10.000,00 TL olan dava değerini 110.970,26 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili, sözleşme gereğince davacı şirkete ödeme yapıldığını, imzalanan sözleşmede vade farkı ödemesine ilişkin hüküm bulunmadığını, faturalarda da bu yönde bir düzenleme bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının sözleşme kapsamında davalıdan vade farkı, fiyat farkı veya gecikme bedeli talep etmesinin mümkün bulunmadığı, davacının sözleşme kapsamında davalıdan ancak geç ödemeden ötürü temerrüt faizi talep etmesinin mümkün olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince her ne kadar davacının çekmiş olduğu ihtar da olmasına rağmen mal bedeli ödemelerinin fatura tarihinden itibaren en geç 5 gün içinde yapılacağı belirlenmiş olmakla borcun ifa edileceği gün belirlenmiş olduğundan Borçlar Kanunu"nun 117.maddesi gereğince fatura tarihinden itibaren 5 gün geçmekle davalının temerrüde düştüğünü, davacının davalıdan ödeme tarihine kadar ki süre için talep edebileceği temerrüt faizinin 110.970,26-TL olduğu belirtilmiş ise de davacının davalı idareye 20/03/2014 tarihli ihtarname ile 7.784.618,00-TL bakiye borcun 5 gün içinde davacının hesabına yatırılması, yatırılmaması halinde temerrüt gününden itibaren borca geçen her ay için ticari faiz işletileceğinin belirtildiği, söz konusu ihtarnamenin davalı idareye 24/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacının çekmiş olduğu ihtarla davalı idareye ödemeye ilişkin ek süre tanımış olduğu, davalı idarenin 30.03.2014 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, temerrüt tarihinden ödeme tarihi olan 17/04/2014 tarihine kadarki geçen 18 günlük temerrüt faiz alacağının 35.030,78-TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.