Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6464
Karar No: 2018/539
Karar Tarihi: 29.01.2018

-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6464 Esas 2018/539 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmalarına gerek olmadığına hükmedildi. Ancak, sanıkların 765 sayılı TCK'nın 350. ve 355. maddelerinde yazılı suçların, yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi oldukları gözetilmeden hüküm kurulduğu belirtildi. Bu nedenle, kararın bu kısmı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozuldu. Ayrıca, suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan kanun maddelerine ve suçun işlendiği yaşa göre dava zamanaşımı sürelerine de dikkat çekildi. Kanun maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi olarak belirtildi.
11. Ceza Dairesi         2016/6464 E.  ,  2018/539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : -Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan,
    -5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa aykırılık,
    -Hüviyet cüzdanı , pasaport gibi belgelerde sahtecilik,
    -Yetkisiz kimsenin vesikada sahteciliği,
    -Belge ile yalan şahadet
    HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına dair

    1-Sanık ... hakkında 30.05.2003 tarihli “Hüviyet cüzdanı, pasaport gibi belgelerde sahtecilik“ ile sanık ... hakkında 30.05.2003 tarihli “Belge ile Yalan Şehadet“ suçları nedeniyle verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 350. ve 355. maddelerinde yazılı suçların, yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi oldukları, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, her iki sanık yönünden de suç tarihi olan 30.05.2003 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu kısmının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Yasa"nın 223/8. maddeleri uyarınca ayrı ayrı istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,
    2-Sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında 26.04.2006 tarihinde işledikleri iddia olunan “Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan“ ve 02.05.2006 tarihinde işledikleri iddia olunan “5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu‘na Muhalefet“ suçları nedeniyle verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ...‘in iştirak halinde, suça sürüklenen çocuğun ablası olan müşteki Çimen Senvar adına iki kez sahte nüfus cüzdanı talep belgesi düzenleterek, nüfus cüzdanı çıkartmak ve bu kimlik bilgileriyle evlilik işlemi gerçekleştirmek şeklindeki eylemlerinin kül halinde suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK‘nın 204/1 ve 43. maddeleri gereğince zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vereceği, suça sürüklenen çocuk ve sanık ... yönünden suç tarihinin, Turhal Nüfus Müdürlüğü‘nden müşteki adına 2. kez nüfus cüzdanının çıkartıldığı “02.05.2006“ olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca; sanık ...‘e yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 25.02.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk ..."ın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 204/1 ve 31/3. maddelerinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2, 67/4 maddelerine göre hesaplanan 8 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 02.05.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık ve suça sürüklenen çocuk haklarındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
    3-Sanık ... hakkında "yetkisiz kimsenin vesikada sahteciliği" suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 15.06.2016 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK"nun 64/1 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca hakkındaki kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi