19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19886 Karar No: 2017/6041 Karar Tarihi: 19.09.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19886 Esas 2017/6041 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, müvekkilinin kendisine borcu olmadığını belirterek menfi tespit davası açmıştır. Daire, davacının borçlu olmadığını tespit etmiş, ancak mahkeme hükmüne esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediğinden Yargıtay denetimine uygun değil. Üst mahkeme, konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılmasını önermektedir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu Madde 1, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 36.
19. Hukuk Dairesi 2016/19886 E. , 2017/6041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesinin süresi dolduktan sonra davalının kendisine teminat amaçlı verilen boş çeki anlaşmaya aykırı doldurarak bankaya ibraz ettiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davacının davalıya 8.000,00 TL borçlu olduğunun tespitine yönelik olarak verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17/06/2014 gün ve 2013/14967-2014/11344 sayılı ilamı ile menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin hüküm kurulması gerektiği, mahkemece olumlu tespit hükmü kurulmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra tüm dosya kapsamına göre davalının cari hesap ekstresine göre davacıdan 312.440,00 TL alacaklı olduğu görülse de davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olmadığı ve taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığından cari hesap sözleşmesinin bulunmadığının kabul edildiği, dava konusu çekin teminat çeki olarak verildiğinin davacı tarafından ispat edilemediğinden çek iptali isteminin reddine, bilirkişi raporunda davalının 8.000,00 TL alacaklı olduğu belirtildiğinden davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 8.000,00 TL dışında borçlu olmadığının tespiti ile çek iptali isteğinin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş ve menfi tespit davasında hüküm altına alınması gereken miktar hükümde açıkça gösterilmemiştir. Menfi tespit davalarında borçlu olunmayan miktar açıkça saptanıp, hüküm altına alınması gerekir. Öte yandan mahkeme hükmüne esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine elverişli değildir. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bir bilirkişiye ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yaptırılarak özellikle davacıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği mallarla ilgili deliller teslim belgeleri, cari hesap ekstreleri gibi tüm kayıt ve belgeler ve varsa davacının ödeme iddiasına konu ödeme belgeleri eksiksiz olarak incelenip iddia ve savunma çerçevesinde uyuşmazlık incelenip, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek yukarıda belirtildiği gibi menfi tespit davasının özelliği de gözetilerek uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.