23. Hukuk Dairesi 2014/8013 E. , 2016/686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin, inşaat kimyasalları üretimi, pazarlanması ve ithal ihraç işleri ile iştigal ettiğini, 29.09.2009 tarihinde faaliyete başladığını, 2012 yılındaki ekonomik durgunluk nedeniyle sıkıntı yaşadığını, iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil vekilleri, iflas erteleme koşullarının bulunmadığını, davacı şirketin, borçlarını ödemekten kaçınmak amacıyla iflas erteleme isteminde bulunduğunu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığını savunarak, talebin reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, davacı şirketin, rayiç değerlerine göre borca batık olduğu, şirketin faaliyetinin devam ettiği, çalışanların ücretlerinin ödendiği, borca batıklıktan çıkmak için iyiniyetli olarak çaba gösterildiği, sermaye artışı yapıldığı ve öngörülen taksitlerden ilk ikisinin yatırıldığı, kalan sermaye arttırım taksitlerinin de ödenmesi ile şirketin 2014 yılı sonuna kadar borca batıklıktan çıkabileceği, netice itibariyle sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu gerekçesiyle, talebin kabulüne ve davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir.
Karar, müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK m. 179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK 266.madde ). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Somut olayda davacı şirketin borca batık durumda olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Sunulan iyileştirme projesinin inandırıcılığı noktasında değerlendirmeler içeren 15.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda; sunulan projenin yeterli bulunmadığı belirtildiğinden 17.02.2014 tarihinde davacı tarafından revize proje sunulmuştur. Karar tarihinden sonra sunulan 04.09.2014 ve 14.07.2014 tarihli kayyım raporlarında ise; şirket üretiminin zamanla çok azaldığı, 2014 yılı Nisan ayından sonra üretimin ve satışların durduğu, şirket merkezine gidildiğinde kimseye ulaşılamadığı, iyileştirme projesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı belirtilmiştir.
Bütün bu açıklamalar çerçevesinde davacının yargılamanın başında ve sonradan sunduğu iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olmadığı sabittir. Hal böyle iken iflasın ertelenmesi koşullarının oluştuğundan bahsedilemeyeceğinden talebin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz eden müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.