4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1784 Karar No: 2017/3116 Karar Tarihi: 22.05.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1784 Esas 2017/3116 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/1784 E. , 2017/3116 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve Sağlık Bakanlığı aleyhine 29/09/2015 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; Sağlık Bakanlığı aleyhine açılan dava dilekçesinin idari yargıda dava açılması gerektiği gerekçesiyle görev nedeniyle reddine, ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının davalı ...’na yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece Sağlık Bakanlığı aleyhine açılan dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3533 sayılı Kanun"un 1. maddesine göre genel, katma ve özel bütçelerle yönetilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyelere yahut özel idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan uyuşmazlıklardan adli yargının görevi içinde bulunanlar o kanunda yazılı tahkim usulüne göre çözümlenir. Tarafların sıfatı gereği aralarındaki uyuşmazlığın adli yargının görevi içinde olmasından dolayı tahkim usulüne göre çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle, 3533 sayılı Kanun uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Davacının davalı ...’na yönelik temyiz itirazlarına gelince: Somut olayda, davacı kurum adı geçen davalının suç teşkil eden eylemine dayanmıştır. Kamu görevlilerinin suç teşkil eden eylemleri kişisel kusur oluşturur ve hiçbir biçimde görevle ilişkilendirilemez. Şu durumda davalıya husumet yöneltilebileceği benimsenmelidir. Uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi, diğer bir anlatımla mahkeme ihtilafı çözmede görevli olması gerekirken husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerle açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.