Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16063
Karar No: 2019/774
Karar Tarihi: 06.02.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16063 Esas 2019/774 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/16063 E.  ,  2019/774 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme Konusu davada; davacı davalı işveren nezdinde 2004/4-2004/12 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitini istediği, mahkemece davacının 01.10.2004-01.11.2004 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığına karar verildiği, davacının ilgili iş yerinden 01.11.2004-30.12.2004 tarihleri arasında bildiriminin olduğu anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmelerinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. 506 sayılı Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 5. maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yeniden beş yıl olarak belirlenmiştir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir.
    Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Somut dosyada, davacı dava dilekçesinde davalı iş yerinde, 2004 yılının ekim ayında iş kazası geçirdiğini belirtmektedir. Davacı 13.01.2005 tarihli Kuruma hitaben yazdığı dilekçesinde davalı iş yerinde Ekim 2004 tarihinden itibaren çalıştığını, 11.01.2005 tarihinde iş yerinde çalışırken iş kazası geçirdiğini, iş yerinin 11. ay dışında sigorta primlerini yatırmadığından bahisle gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiştir. Kurum tarafından konuyla ilgili davalı şirketin defter kayıtları incelenerek defter kayıtlarının Kurum kayıtlarıyla mutabık olduğu, davacının iş yerinde çalışmasına dair fiili tespit imkanı kalmadığından 5510 sayılı Yasanın 86. maddesine istinaden iş mahkemesine başvurabileceği yönünde davacıya bilgi verilmesi gerektiğini belirten 28.07.2011 tarihli Kurum raporu tanzim edilmiştir.
    Mahkemece, talebin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadğı irdelenmiş olup, davacının 13.01.2005 tarihli şikayetine rağmen Kurum tarafından ilk incelemenin 2011 yılında yapıldığı, yapılan denetimde sadece davalı şirketin defter ve kayıtlarının incelendiği, Kurumun geçikmeli yaptığı işlemlerden dolayı davacının sorumlu tutulamayacağından bahisle 28.07.2001 tarihli kurum raporu tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçmediğinden davanın süresinde açıldığı değerlendirilmiş ve davacının 01.10.2004-01.11.2004 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığına karar verilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda hak düşürücü sürenin geçmediği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde davacının çalışmasının Kurumca tespit edilmemiş olması, davacının davalı nezdindeki çalışmasının 30.12.2004 tarihinde sona ermiş olması ve yukarıda bahsedilen ve davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi hükmü karşısında talep edilen süre yönünden çalışmanın sona erdiği 30.12.2004 tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin geçtiğinin değerlendirilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... İnş. Taah. Turizm San. Tic. Ltd. Şti."ye iadesine, 06.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi