Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5500
Karar No: 2016/681
Karar Tarihi: 11.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5500 Esas 2016/681 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/5500 E.  ,  2016/681 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, 28.02.2011 tarihinde müvekkili ile Ulaştırma Bakanlığı arasında "Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Görev Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşmenin 11.02.2002 tarihinde yenilendiğini, kamu payının %50"nin altına düşmesi üzerine kurum ile müvekkili arasında 14.11.2005 tarihli imtiyaz sözleşmesi imzalandığını, bu imtiyaz sözleşmesi kapsamında elektronik haberleşme hizmetleri sunulduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 24.04.1998 tarihli "Şebekeler Arası İrtibat ve İşbirliği Sözleşmesine" göre şirketlerin her ay kendi şebekelerinden diğer tarafın şebekesine doğru yapılan çağrıların toplam süresi üzerinden birbirlerine çağrı sonlandırma ücreti (Ara bağlantı ücreti) ödediğini, ara bağlantı sözleşmesine göre normal çağrılar için ara bağlantı ücreti öngörülürken ara bağlantı sözleşmesinde ve ek protokollerde öngörülen özel servisler için gelir paylaşımı modeli benimsendiğini, müvekkili şirket hisselerinin tamamının kamuya ait olduğu dönemde Ulaştırma Bakanlığı ile imzalanan 28.02.2001 tarihli görev sözleşmesinin 13. maddesinde ve daha sonra kurulan Telekomünikasyon Kurumu ile yeniden imzalanan 11.02.2002 tarihli görev sözleşmesinin 14. maddesinde müvekkili şirketin uyguladığı numaralandırma planının ve müvekkili şirket tarafından kullanılan numaraların kullanımının devam edeceği hükmünün yer aldığını, kamu payının %50"nin altına düşmesi üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile imzalanan imtiyaz sözleşmesinde de müvekkili şirket tarafından kullanılan numaraların kullanımının devam edeceği hükmünün yer aldığını, davalının müvekkiline tahsis edilen 444 ile başlayan numaraları kullandığını, müvekkilinin bu sebeple zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla... TL"nin işlemiş ve işleyecek faiz, gecikme faizi, gecikme faizi için tahakkuk edecek KDV, ÖİV ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 26.02.2004 tarihli numaralandırma yönetmeliği ve mevzuat hükümlerine göre 444"le başlayan numaraların kullanımının sadece davacı tarafından kullanılacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, düzenleyici kurum olan... bu numaraların sadece davacı tarafından kullanılması, diğer işletmecilerin kullanmamaları yönündeki yazısının tebliğinden sonra davalının bu numaraları kullanmadığı, önceki kullanımda da mevzuata göre herhangi bir sakınca olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Hüküm verildikten sonra davadan feragat edilmesi halinde, yerel mahkemenin davadan feragat hakkında bir karar verebilmesi uygulaması hakkında 1086 sayılı HUMK’ta bir düzenleme bulunmamakta olup, 11.04.1940 gün ve 1939/15-70 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel bir durum karşısında, feragatin mahkemesince incelemesinin ve bu konuda bir karar verilebilmesinin sağlanabilmesi için kararın bozulması yoluna gidilmiş,
uygulama bu şekilde yerleşmiştir. (YHGK"nın 16.11.1966 gün ve 1438 E., 290 K.; 27.05.1992 gün ve 2-250 E., 364 K.; 29.09.1993 gün ve 2-49 E., 543 K. sayılı ilamları bu yöndedir.)
6100 sayılı HMK’da bu konuda açık bir düzenleme yapılmamış, ancak bu kanuna dayanılarak çıkarılan ve yeni yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 06.08.2015 tarihine kadar yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin “Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler” başlıklı 57. maddesinde “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” düzenlemesi getirilmiştir. Aynı hükme, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği"n 215. maddesinde de yer verilmiştir.
HMK"nın 5. kısım 3. bölümünde yer alan ve davaya son veren taraf işlemlerinden olan feragat, 6100 sayılı HMK"nın 311/1. maddesi hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun"un 309/2. maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun"un 310/1. maddesi uyarınca davadan feragat karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Mahkeme davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremez. (11.04.1940 gün ve 1939/15-70 sayılı İBK ile YHGK"nın 21.11.1981 gün ve 2 E., 551 K. sayılı ilamı bu yöndedir.) YHGK"nın 19.12.2012 gün ve 13-1369 E., 1221 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 06.12.2013 tarih ve 5603 E., 7763 K; 29.09.2014 tarih ve 2028 E; 6027 K.; 27.11.2015 tarih ve 2015/7195 E., 2015/7640 K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere; 6100 sayılı HMK"da açık bir hüküm bulunmayan ve İçtihadı Birleştirme Kararı ile yöntemi belirlenmiş bir konuda, yönetmelik hükmüne dayalı olarak, hükümden sonra davanın ele alınması suretiyle ek karar tesis edilmesi doğru değildir.
Davacı vekilince, karar süresinde temyiz edildikten sonra davadan feragati içerir, davalı vekilince, feragati kabul beyanını içerir, Dairemize hitaben yazılmış dilekçeler sunulduğu, Yargıtay Ön Kayıt Bürosu"nca, Yargıtay Başkanlığı Ön Kayıt Bürosu Görev ve Çalışma Usulleri Yönergesi"nin "Ön Kayıt Bürosunda Evrak Kayıt İşlemleri" başlıklı bölümünün 3. bendi uyarınca feragat gibi, ilgilisinin kimlik tespitinin zorunlu olduğu hallerde, ilgilisinin kimlik tespitinin yazılı olarak yapılıp imzasının alınmasının gerekli olmasına rağmen, kimlik tespiti yapılmaksızın, dilekçelerin Dairemize havale edildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, mahkemece, davadan feragat eden davacı vekilinin kimlik tespiti yapıldıktan sonra feragat ile ilgili bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi