23. Hukuk Dairesi 2015/5686 E. , 2016/680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğini dava dışı ... 04.07.2005 tarihinde devraldığını, devralınan üyeliğe 25.06.2003 tarihli kur"ada isabet eden 6 numaralı dairenin davalı kooperatiften alacağı bulunan yüklenici firmaca diğer davalı ..."a devredildiğini, müvekkiline 9 numaralı dairenin tahsis edildiğinin ve teslim edileceğinin bildirilmesine rağmen bu dairenin de davalı ..."a devredildiğini, kooperatif üyesi olarak ta ... adına satış vaadi şerhi düşüldüğünü, ..."nun hissesini devretmiş ve üyelikten çıkarılmış olmasına rağmen daireyi işgal ettiğini, adına tescili gereken 6 numaralı dairenin de ... adına tahsis edildiğini ve ... adına satış vaadinin bulunduğunu, müvekkilinin halen kooperatif üyesi olduğunu ve tüm edinimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek, müvekkilinin üyeliğine karşı gelen daire kaydının tespitiyle bu taşınmaz kaydının iptali ve müvekkili adına tesciline, müvekkiline ait olduğu tespit edilen taşınmaza vaki müdahalenin men"ine, aksi halde dairenin bedeli tespit edilerek şimdilik 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatif hakkında kısmi dava açmak suretiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak devam ettirebileceği tazminat hakkı yerine aynı konuda aynı taraflar aleyhine dava açma yolunu tercih ettiği, 6, 9 ve 28 numaralı bağımsız bölümler itibariyle yapılan tescil işlemleri bakımından Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kararı da beraberce değerlendirildiğinde davacının kendisine tahsisini ve tescilini isteyebileceği veya müdahalenin men"ini isteyebileceği adına tahsisli bir bölüm bulunmadığı, davalı ... aleyhine açtığı dava bakımından ise; tahsis edilen bağımsız bölüm numarası itibariyle bu davalı bakımından pasif husumet itirazının yerinde olduğu, HMK"nın 114/2. maddesi gereğince aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması dava şartı olduğundan davalının usulüne uygun ilk itirazının HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca kabul edildiği belirtilerek, HMK"nın 114/2. ve 115/2. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesinleşmeyen 2007/311 E. ve 2009/617 K. sayılı dava dosyası itibariyle derdestlik nedeni ile ve dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, davalı ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, kooperatif ortaklığına bağlı olarak davacıya tahsisi gereken dairenin tespiti ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemenin derdest olarak kabul ettiği ...Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 15.09.2009 tarih ve 2007/311 E., 2009/617 K. sayılı dosyası kapsamından, davacı ... vekilince, ... no"lu dairenin müvekkiline teslim edilmediği belirtilerek davalılar ... ile ...m ve..."nden tazminatın tahsili istenmiş olup mahkemece, davacıya 9 nolu dairenin tahsis edildiği, ancak bu dairenin ya da başka bir dairenin davacıya tahsis edilemeyeceği gerekçesiyle, Yargıtayca benimsenen hesaplama yöntemine göre belirlenen tazminatın davalı kooperatiften tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, kararın kesinleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Derdestlik ilk itirazında bulunulduğu tarih itibariyle 1086 sayılı HUMK hükümleri yürürlükte olduğundan, tamamlanmış işlem söz konusu olup, 6100 sayılı HMK"nın 448. maddesi uyarınca bu kanun hükümlerinin uygulanması mümkün değildir
Somut olayda, davalı ... tarafından yasal süresi içerisinde derdestlik itirazında bulunmuş ise de derdestlik ilk itirazına konu ettiği anılan dosyada ..."ın ve diğer davalılar ..., ... ve ..."nun taraf olmadığı, davalı olarak yer alan kooperatifin ise işbu dosyada derdestlik ilk itirazında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece, süresinde derdestlik ilk itirazında bulunmamış olan davalı kooperatif ile anılan dosyada taraf sıfatı bulunmayan ... dışındaki diğer davalılar yönünden derdestlik nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi doğru olmamıştır.
Öte yandan mahkemece, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava konusu edilen 6 nolu dairenin dosyada bulunan tapu kaydında davalı ... adına satış vaadi şerhi bulunduğu anlaşılmış olup, davacının kendi adına tahsis edilen dairenin tespiti ve bu dairenin tapusunun iptali ile adına tescili istemi yönünden davalı ..."ın pasif husumetinin bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/311 E., 2009/617 K. sayılı ilamını kesinleştirmek üzere davacı vekiline süre verilmesi, davacıya ... nolu dairenin tahsis edildiğinin ancak kooperatifçe davacıya bu dairenin ya da başka bir dairenin verilemediğinin kabulü ile tazminata hükmedilmesine ilişkin bu ilam temyiz edilmeksizin bu şekliyle kesinleştiğinde, konut karşılığı tazminat almaya hak kazanmış olan davacının, artık tapu iptal ve tescil ve tazminat isteyemeyeceğinin gözetilmesi, hükmün bozulması halinde, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.