Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3964
Karar No: 2020/898
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3964 Esas 2020/898 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3964 E.  ,  2020/898 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/05/2017 tarih ve 2015/567 E. - 2017/256 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 26/04/2018 tarih ve 2017/1477 E. - 2018/650 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 04.02.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin kiraz, kayısı ve şeftali ürününün Rusya" ya karayoluyla nakliyesi için davalının dört adet aracına yüklendiğini, ürünlerin +3 oC ısıda ve aralıksız nakliyesinin talimat verilmesine rağmen, davalı şirketin talimatlara uymayarak +11-12 oC ısıda taşınması nedeniyle ürünlerin bozulduğunu, bozulan mal bedelinin ödenmesi için davalıya gönderilen 21/07/2015 tarihli ihtarnameninde sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, bozulan ürün bedeli 96.609,00 USD" nin fiil ödeme tarihindeki kur üzerinden ve 27/07/2015 tarihinden itibaren CMR"nin 27/1. maddesi uyarınca yıllık %5 oran üzerinden faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taşınmanın talimatlara uygun sıcaklıkta ve koşullarda geçekleştiğini, öngörülen süreden evvel varış yerine ulaştırdıklarını ancak davacı ile dava dışı ürün alıcısı arasında uyuşmazlık çıkması nedeniyle ürünlerin gümrükte bekletildiğini ve 21/07/2015 tarihinde alıcı tarafından teslim alındığını, davacının ürün bedelini Rusya firmasından eksiksiz olmasına rağmen bir de davalıdan tahsil etmeye çalıştığını, faturalara göre ürünlerin toplam bedelinin 77.408,50 USD olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava dışı Rusya"da bulunan alıcı firmaya ürünleri toplam 77.409,40 USD" lik fatura düzenleyerek sattığı, dava dışı alıcı firmanın davacıya yaptığı ödemelerden hangisinin hangi fatura bedeli olarak ödendiğinin tespit edilemediği, davalının taşıma sırasında taşınanda meydana gelen 77.409,40 USD tutarındaki zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek %5 faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesine tüm dosya kapsamına göre;dava değeri itibariyle tanıkla ispatın mümkün olmadığı, makul taşıma süresinin aşıldığı, gerekli ısıda ürünleirn taşınmadığı ve bozulduğu, ürünlerin alıcıya teslim edilip bedelinin tahsil edildiğinin ispatlanamadığı, davalı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, tazminat hesabının CMR"nin 23. maddesine göre, bu sözleşmenin hükümleri gereğince taşıyıcı yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanması gerektiği, tazminat eksik brüt ağırlığın kg. başına 8,33 SDR hesap birimini aşmayacağı, CMR"nin 27. maddesinde de hak sahibine ödenecek tazminat için faiz istenebileceği, yıllık %5 üzerinden hesap edilecek faizin ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya gönderildiği tarihten başlayacağı, böyle bir istekte bulunulmamış ise tahakkukun dava tarihinden itibaren başlayacağı, tazminatın hesabında ödemenin istendiği ülke ve parası ile ifade edilmediği zaman tazminatın o ülke parasına çevrilmesi ödemenin yapılacağı gün ve yerde uygulanan kura göre hesaplanacağı, revize edilen fatura bedelinin kadri maruf olduğu ve taleple bağlılık nazara alındığında, mahkemece 77.409,40 USD üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, ancak davalıya gönderilen Mersin 3. Noterliğinin 21/07/2015 tarihli ihtarnamesinin davalıya 27/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği nazara alındığında davalı temerrüdünün bu tarihte oluştuğu, 77.409,40 USD alacağa 27/07/2015 tarihinden itibaren uluslararası karayolu ile nakliyeye ilişkin CMR" nin 27. maddesi uyarınca yıllık %5 oranında işleyecek faiziyle birlikte fiili ödeme kuru üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin reddine karar verilmesine şeklinde hüküm kurulması gerektiğinden davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-2.maddesi gereğince Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne ile 77.409,40 USD alacağa 27/07/2015 tarihinden itibaren CMR" nin 27. maddesi uyarınca yıllık %5 oranında işleyecek faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, CMR Konvasiyonu kapsamında Mersin"den Rusya"ya gerçekleştirilen taşımada zarar gören ürün bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
    Taşımaya konu emtia, çeşitli taze meyve ürünleri olup, taşımayı davalı şirket üstlenmiştir. Davacı, taze meyve emtiasının uygun sıcaklıkta taşınmadığını, varma yerinde yapılan incelemede meyvelerin çürüdüğünün tespit edildiğini ve alıcının malı teslim almadığını iddia etmiş, davalı ise, davacının kusuru nedeniyle ürünlerin Rusya Gümrüğünde beklemek zorunda kaldığını, ancak 21.07.2015 tarihinde alıcı firmaya ürünlerin teslim edildiğini savunmuş, teslime ilişkin delil olarak 21.07.2015 tarihli Rusça yazılı bir belge sunmuştur. Ancak, mahkemece yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporu ve yapılan değerlendirmeler, maddi olayları aydınlatmaya yeterli olmamıştır. Dosyadaki hangi deliller esas alınarak ürünlerin tümüyle zarar görmüş olduğu ve alıcı firmaya teslim edilmediği sonucuna varıldığı anlaşılamamış, davalı tarafından sunulan 21.07.2015 tarihli Rusça yazılı bir belgenin tercümesi istenmemiş ve hiç değerlendirmeye alınmamıştır.
    Mahkemece öncelikle maddi olayın açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bunun için ürünlerin hasara uğramasında hangi tarafın kusurlu olduğu, ürünlerin alıcı firma tarafından teslim alınıp alınmadığı, teslim söz konusu değil ise ürünlerin imha edilip edilmediği, davalının sunduğu 21.07.2002 tarihli belge ile ürünlerin hasar durumları ve şeftali emtiasının tamamının zayi olmadığına dair tespit içeren sörvey raporu da esas alınarak değerlendirilmeli, ayrıca davacının ticari defter ve kayıtlarında söz konusu taşıma ve faturayla ilgili hangi kayıtların bulunduğunun tereddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya konulması ve taşımaya konu emtianın akıbeti hususunun açıklığa kavuşturularak sonucuna göre bir bir karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi