Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1239
Karar No: 2019/2251
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1239 Esas 2019/2251 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/1239 E.  ,  2019/2251 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali - karşı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde asıl davalı - karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 02.01.2012 tarihinde “Enerji Alım Satım Anlaşması” imzalandığını, bu sözleşme ile davacının davalı şirketten elektrik enerjisi satın almayı, davalı şirketin de elektrik enerjisi satmayı taahhüt ettiğini, 01.04.2012 tarihinde BOTAŞ tarafından yapılan %20 oranında zammın her iki tarafında kontrolü dışında gelişen ve sözleşme koşullarını ciddi etkileyen bir durum olduğunu ve davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini olumsuz etkilediğini, davalıdan durum değerlendirmesi için randevu talebinde bulunduklarını, bir cevap alınamaması üzerine 06.04.2012 tarihinde fesih ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarname ile ayrıca Mart 2012 dönemine ilişkin faturanın ödenmeyeceği ve 09.04.2012 tarihi saat 00.00 dan itibaren enerji satın alınmayacağının, Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi Sisteminde İkili Anlaşma kayıtlarının onaylanmayacağının bildirildiğini ve önceden verilen 2 adet teminat mektubunun alacağa karşılık gelen kısmı irat kaydedilerek kalan bakiyenin sözleşmenin 18.maddesi hükmü dahilinde davacı-karşı davalı şirkete iadesinin talep edildiğini, teminat mektupları cari hesaba istinaden nakde çevrilmesine rağmen 275.408,65 TL’nin iade edilmediğini, bu nedenle 15.06.2012 tarihli ihtarname keşide edilerek bu bedelin sözleşmenin 18. maddesi kapsamında iadesinin talep edildiğini, bu nedenle başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, taraflar arasındaki anlaşmaya göre tedarik süresinin 31.12.2012 de sona erdiğini, davacı-karşı davalının doğal gaz zammını gerekçe göstererek anlaşmayı tek taraflı feshetmesinin haksız olduğunu, sözleşmenin eki olan “Ticari Uygulama Protokolü” başlıklı ek protokolün 8. maddesinde ileri dönemde ortaya çıkabilecek zam veya indirim uygulamalarında fiyatların nasıl belirleneceğinin örneklemeli olarak ayrıntılı şekilde düzenlendiğini, davalı-karşı davacının 12.04.2012 tarihli cevabi ihtarnamesi ile feshin haksız olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiğini ihtar ettiğini, 27.07.2012 tarihli ihtarnamesinde de anlaşmanın 9. maddesi kapsamında davacının borçlandığı ve teminatın davalıda tutulacağının ihtar edildiğini, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalının fesih talebi ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle 31.12.2012 tarihine kadar ürettiği elektriği spot piyasada daha ucuza satmak zorunda kaldığını, davalı-karşı davacının zarara uğradığını ve bu nedenle mart 2012 faturası kesildikten sonra işbu dava konusu olan bakiyeyi iade etmediğini, sözleşmenin 9. maddesinde taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda her iki taraf içinde söz konusu olabilecek telafi bedellerinin tanımlandığını, davalı-karşı davacının bu maddeye göre zararını isteyebileceğini ileri sürerek asıl davanın reddi ile %40 oranında tazminata mahkum edilmesine ve teminat miktarını aşan 922.505,70 TL’lik davalı-karşı davacı zararının TCMB avans faizi oranında faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki protokoller gereğince öncelikle satıcının kendisine tanınmış bulunan satış bildirim süresinin bitiminden önce her uzlaştırma dönemi için alım satım miktarı kadar aktif elektrik enerjisi satmak istediğini PYS aracılığıyla PMUM’a bildirecekleri, ancak davalı-karşı davacının fesih ihtarnamesinden sonra sadece 09.04.2012 ve 10.04.2012 tarihlerinde PMUM sistemine elektrik satışı girişi yaptığı, davacı karşı davalının da bu girişleri onaylamadığı, davalı- karşı davacı tarafından bu tarihlerden sonra elektrik enerjisi satışı için giriş yapılmadığı, bu kapsamda davalı- karşı davacının feshi kabul ettiğinin anlaşıldığı, doğal gaz fiyatlarındaki artışın davacı karşı davalıyı ciddi anlamda zarara uğrattığı ve anlaşmanın devamlılığını ortadan kaldırdığı, sözleşmenin 18. maddesine göre, bir teminat veya teminat mektubunun tamamının paraya çevrilmesi halinde tahsilat sonrası kalan miktarın en geç 5 iş günü içerisinde alıcıya iade edileceği, davacı karşı davalı sözleşmeyi fesihte haklı olduğundan çözülen teminat mektubundan bakiye ve takip konusu miktarı talep edebileceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, TEİAŞ’dan gelen yazı cevaplarına göre, davalı karşı davacı tarafından ikili anlaşmalar yoluyla satılan elektrik enerjisi miktarının EPDK tarafından kurul kararıyla belirlenen kapasitenin çok üstünde olması, bu kapsamda davacıya satılan elektrik hariç olmak üzere, 01.04.2012-19.05.2012 tarih aralığında yapılan elektrik enerjisi satışına ve üretim kapasitesinin %36’sını piyasadan alarak sattığının anlaşılmasına, davacının feshinin haksız olduğunun kabulü halinde dahi piyasaya elektrik satımının mevzuat gereği gerçekleştirilememesine, dolayısıyla davalı-karşı davacının gelir kaybından doğan zararının söz konusu olmamasına göre karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı-karşı davalı, dava dışı BOTAŞ’ın yapmış olduğu zamların sözleşme uyarınca taraflar arasındaki alacak borç ilişkisine de yansıdığını, bu haliyle sözleşmenin kendisi açısından çekilmez hale geldiğini, bu nedenle karşı tarafa fesih ihtarnamesi gönderdiğini, ancak davalı-karşı davacının teminat mektubunu haksız yere nakde çevirdiğini ancak cari hesaptan fazlaya denk gelen paranın iade edilmediğini iddia ederek takip başlatmış, itiraz üzerine de işbu davayı açmıştır.
    Davalı-karşı davacı ise sözleşmenin sona ermesinde kendisine izafe edilecek bir kusur bulunmadığını belirterek, sözleşmenin haksız nedenle feshedilmesi nedeniyle nakde dönüşen teminat mektubu tutarını aşan cezai şart talebinde bulunmuştur. BK 138/1 maddesinde “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” denilmektedir. Dosya içerisindeki belge ve bilgiler ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde bahsi geçen madde kapsamında kalacak aşırı ifa güçlüğünden söz etmek mümkün değildir. Bilirkişinin davalının zamanında satış bildirimi yapmadığına dair görüş ve mütalaası dava sebepleri arasında gösterilmemiştir. Bu durumda mahkemece sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğinin kabulü ile asıl davanın reddine, karşı dava da talep edilen alacak kalemleri yönünden ise taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de incelenerek varsa davalı-karşı davacının alacak istemi bilirkişiye hesap ettirilip varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna istinaden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi