Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2391
Karar No: 2010/3422
Karar Tarihi: 22.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2391 Esas 2010/3422 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2391 E.  ,  2010/3422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Alacak, İtirazın İptali

    ... ile ..., ... ve ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak, itirazın iptali davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2009 gün ve 30/449 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilleri tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.06.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ...ve karşı taraftan davalılar vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalılara ait 3352 ada 28 parsel sayılı taşınmazda bulunan 72/3840 arsa paylı, 4 nolu bağımsız bölümün, vekil edeni tarafından 20.10.2004 tarihli sözleşme uyarınca satın ve devralındığını, sözleşme gereğince belirlenen 55000 Euro olan satış bedelinin 46000 Euroluk kısmının vekil edenince ödendiğini, kalan 9000 Euro’luk borcun da ödenmek istenmesine rağmen taşınmazın değerinin artmış olduğu ileri sürülmek suretiyle davalılarca alınmadığını belirterek, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline; tapu iptal ve tescil istemleri kabul edilmediği taktirde de, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla vekil edeni tarafından davalılara ödenen 46000 Euro satış bedelinin vekil edenine iadesini ve taşınmazın satın alınmasından sonra vekil edeni tarafından taşınmaza yapılan 4500 TL tutarındaki masrafın faizi ile davalılardan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş ve tarafların kardeş olduklarını açıklamıştır.
    Davalılar vekili ise, tapulu taşınmazların tapu dışı satılması halinde, satışın iktisap sağlamayacağını, davacının sadece verdiğini geri isteyebileceğini, davanın dayanağını oluşturan satışa ilişkin sözleşmeden de anlaşılacağı üzere, 50000 Euro olan satış bedelinin 41000 Euroluk kısmının sözleşmede belirtildiği şekil ve şartta davacı tarafından ödendiğini ve ödenmeyen miktarın 9000 Euro olduğunu, bundan ayrı; dava konusu taşınmaza davacı tarafından 4500 TL tutarında masraf yapıldığına ilişkin iddianın da doğru bulunduğunu belirterek, bedele ilişkin isteğin 41000 Euroluk kısmı ile 4500 TL"lik masrafa ilişkin davayı kabul ettiklerini belirtmiş; davacının diğer isteklerinin ise yerinde olmadığını savunmuştur.
    Görülmekte olan dava ile birleşen Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/443 Esas sayılı dava dosyasında ise; davacı ... vekili, tarafların ortak miras bırakanı olan babaları ...’ten intikal eden 3352 ada 28 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak tüm yasal işlemleri yapabilmesi için vekil edeni tarafından davalı olan kardeşi ...’a 2001 yılında vekaletname verildiğini, davalının bu vekaletname gereğince, vekil edeni adına kayıtlanan 96/ 3840 payın, 36 payı vekil edeninin uhdesinde kalacak şekilde, 60 payını Nostalji Evleri Konut Yapı Kooperatifine devrettiğini, vekil edenine kalan 36 paya karşılık daha sonra 3352 ada 28 parselde yapılan binanın 72/3840 arsa paylı, B Blok 10. Kat 20 numaralı bağımsız bölümünün 36/72 pay şeklinde vekil edeni adına tescilinin sağlandığını ve davalının daha sonra aynı vekaletnameye dayanarak vekil edeninin 36/72 pay sahibi olduğu 20 nolu bağımsız bölümü 56000 Euro bedelle sattığını, bu satış nedeniyle vekil edenine ait olması gereken 28000 Euronun davalı Nuh tarafından vekil edenine verilmemesi nedeniyle hakkında .... İcra Müdürlüğünün 2006/11138 Esasında kayıtlı takip başlattıklarını, davalı Nuh’un haksız ve kötü niyetli olarak bu takibe itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunu açıklayarak, davalının itirazının iptali ile haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Birleşen davanın davalısı ... vekili ise; davacı tarafından vekil edenine verilen vekaletname gereğince 3352 ada 28 parsel sayılı taşınmazda, davacıya ait ve ona miras bırakanından kalan miras hissesine karşılık olarak verilen 20 nolu bağımsız bölümdeki davacı payının, davacı tarafından verilen vekaletname uyarınca vekil edeni tarafından 28000 Euro bedelle satıldığının doğru olduğunu ancak Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2008/30 Esas sayılı dava dosyasına konu satış sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere davacıya ait payın satışından elde edilecek gelirin davacının diğer kardeşleri adına aynı taşınmazda kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün satış bedeline mahsup edilmesi gerektiği için davacıya ait bu bedelin söz konusu bağımsız bölümü davacıya satan mirasçılara ödendiğini dolayısı ile vekil edeninin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bunun böyle olduğunu bilmesine rağmen, davacının haksız bir biçimde yaptığı takibin yasal olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ve %40"dan az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 41000 Euro karşılığı olan 67281 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, taşınmaza yapılan 4500 TL giderin dava tarihi olan 14.10.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine ve asıl alacağın %40"ı oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında bulunan tapu kaydına göre; uyuşmazlık konusu 3352 ada 28 parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölüm, davacının dayandığı harici satışın yapıldığı tarihte davalılar ...ve ... adına tapuca kayıtlı bulunmaktadır. Zaten bunun böyle olduğu davacı tarafından da kabul edilmektedir. Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmeler Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri uyarınca resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Geçersiz bir tapu dışı satışa dayanılarak da iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu nedenle davacının tapu iptal ve tescile yönelik isteğinin dikkate alınmaması doğru olmaktadır.
    Davacı vekillerinin bedele ve birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Ekim 1940 tarih 10/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi halinde satış parasının istenebileceği açıktır. Zaten bu husus taraflar arasında uyuşmazlık konusu da değildir. Taraflar arasında düzenlenen ve dava konusu taşınmaza ait olan 20 Ekim 2004 tarihli sözleşme gereğince yapılan geçersiz satıştan kalan borç miktarının 9000 Euro olduğu yolunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlık söz konusu sözleşme gereğince satış bedelinin ne olduğu, nasıl ödeneceği ve dolayısı ile ödenen miktarın 41000 Euromu yoksa 46000 Euromu olduğuna ilişkindir. Söz konusu sözleşme incelendiğinde satış için 55000 Euro bedel belirlendiği ve bu bedelin 30000 Euroluk kısmının davacıya ait aynı taşınmazda bulunan pay alacağına mahsup edileceği ve kalan 20000 Euronun 2005 yılının Temmuz ayına kadar satıcılara ödeneceğinin düzenlendiği ve temelde belirlenen 55000 Euro’luk bedelin 5000 Euroluk kısmının davacı bu taşınmazı üçüncü bir kişiye satıp devretmez ise istenmeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın davacı ... tarafından üçüncü bir kişiye satılıp devredildiği iddia ve ispat edilmediğine göre, bu şart gerçekleşmeden istenmeyeceği kararlaştırılan 5000 Euronun asıl borcun 9000 Euroluk kalan kısmı ödenmeden ödendiği iddiasının gerçekle bağdaşmayacağı ve sözleşme hükümlerine aykırı tanık ifadelerine değer verilemeyeceği açıktır. Diğer bir anlatımla satış bedelinin esasında 50000 Euro ve kalan borç miktarının 9000 Euro olduğu şeklindeki taraf kabulleri dikkate alındığında, ödenen miktarın 41000 Euro olduğu yolundaki mahkeme değerlendirmesinde ve tapu iptal ve tescil, olmaz ise bedele ilişkin bulunan dava ile itirazın iptali davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle her iki davanın birleştirilerek görülmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Bundan ayrı, tapu iptal ve tescil, olmaz ise bedele ilişkin davanın konusunu oluşturan 4 nolu bağımsız bölüm ile birleşen itirazın iptaline ilişkin davanın takip nedeni olan 20 nolu bağımsız bölümün tarafların ortak miras bırakanlarından kalan 3352 ada 28 parselde bulunmaları, tarafların iddia ve savunmaları, davanın dayanağını oluşturan 20 Ekim 2004 tarihli sözleşme içeriği, 20 nolu bağımsız bölümün satışına ilişkin resmi senet ve davalıların 15.12.2009 günlü oturumda zapta geçen tamamlayıcı yeminleri dikkate alındığında, tarafların ortak miras bırakanından kalan 3352 ada 28 parselin mirasçılar adına intikalinden sonra üzerine bina yapıldığı, tarafların anlaşması sonucunda 4 nolu bağımsız bölümün davalılar ...ve ... adına, 20 nolu bağımsız bölümün ise davacı ... ile dava dışı Feride Kamaşak adına paylı mülkiyet şeklinde kaydedildiği, daha sonra davalılardan ...ve ...’nın kendilerine ait 4 nolu bağımsız bölümü davacı ...’ye, aynı taşınmaz üzerinde bulunan 20 nolu bağımsız bölümdeki pay alacağına mahsuben sattıkları, davacı ...’ye ait 20 nolu bağımsız bölümün satışı sonucunda payına düşen 28000 Euro nun bu nedenle kendisine verilmediği, 20 nolu bağımsız bölümün satış bedelinin 56000 Euro ve davacı ...’ye düşen payın 28000 Euro olduğu yolunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, dolayısı ile davacı ...’nin yukarıda açıklanan hukuki ilişki nedeniyle kendisine verilmeyen satış bedeli için, diğer bir deyişle borçlu olmayan Nuh aleyhine başlattığı takipte haksız olduğu ve takip konusu alacağın likit bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece birleşen itirazın iptali davasının reddine ve davacı ... aleyhine İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Davacı vekillerinin tüm temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılara verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4.263,60 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 22.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi