11. Ceza Dairesi 2017/16408 E. , 2018/532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında sahte araç muayenesi yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, zincirleme suça dâhil olan bir suçtan dolayı, bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak, kesinleşen hükme konu eylem de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurulup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu suretiyle karar verilmesi gerekeceği cihetle; sanığın dava dosyasına konu eylemiyle, Dairemizin 16.10.2017 tarih ve 2015/9157 Esas-2017/6708 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilen Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 18.07.2014 tarih ve 2011/125 Esas-2014/245 Karar sayılı ilamına konu eylemlerin suç tarihleri ve iddianame tarihleri incelendiğinde, sanığın kesinleşmiş mahkumiyet ilamına esas eylemleri ile temyiz konusu davadaki eylemlerinin zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu oluşturduğu, bununla birlikte kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne ilişkin cezanın 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkumiyet olması ve sanık hakkında TCK"nın 204. maddesinin uygulanmasında üst sınırdan temel ceza belirlenip, zincirleme suç hükümleri yönünden de aynı Yasanın 43. maddesi uyarınca üst oranda arttırım yapılması durumunda dahi, dosyamıza konu eylemler nedeniyle ilave cezaya hükmedilemeyeceğinden, sanık hakkında ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sahte muayene işleminin yapıldığı “27.05.2009“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “07.11.2013“ olarak yanlış yazılması,
b)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/456 Esas-2006/140 Karar sayılı ilamının, suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması,
c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.