
Esas No: 2015/26417
Karar No: 2017/8726
Karar Tarihi: 28.09.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/26417 Esas 2017/8726 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, Milli Eğitim Bakanlığından emekli ilkokul öğretmeni olduğunu, ... Anaokulunda aylık maaş karşılığında müdür olarak çalışırken Mayıs ayında... Okullarına internet üzerinden sınıf öğretmeni olarak iş başvurusunda bulunduğunu,... ile görüştüğünü, görüşme sonucunda bir yıl için aylık 2.000,00 TL maaşla 4. sınıf öğretmeni olarak ... Okullarında çalışması konusunda anlaşmaya varıldığını, bunun üzerine davacının iş akdini imzaladığını ve bir örneğini istediğini, davalı tarafından örneğinin verilmediğini, bu nedenle elinde imzalanmış sözleşme örneği bulunmadığını, haziran ayı sonunda..."nın sekreterini arayarak hangi evrakları hazırlaması gerektiğini sorduğunu ve sekreterin önce kadroda olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini söylediğini, 2011-2012 eğitim yılı 4. Sınıf öğretmeni olarak kadroda isminin bulunduğunu söyleyerek gerekli evrakları mail atacağını söylediğini, gerekli evrakları hazırlarken okuldan aranarak acil bir durum olduğunu ve okula gelip öğrenci velileri ile görüşmesi gerektiğinin söylendiğini, okulda kalarak 10 kadar veli ve öğrenci ile tanıştığını ve görüştüğünü, bu tanışma ve görüşmeden sonra anaokulundan istifa ederek ayrıldığını, 23.08.2011 tarihinde anaokulundan istifasının Milli Eğitim İlçe Müdürlüğünce kabul edilmesi üzerine evrakları ... Okulundaki sekreter ...’a teslim ettiğini, bazı eksik evrakları ertesi gün tamamladığında 5 Eylül sabahında öğretmenler toplantısına gelmesinin hatırlatıldığını, ancak 25 Ağustos günü aranarak yerine yeni bir öğretmen alındığının söylendiğini, kendisi ile çalışılmayacağının söylendiğini, bunun üzerine davalı tarafa ... I. Noterliğinin 26.08.2011 tarih ve 12130 yevmiye numaralı ihtarnameyi göndererek açıklama ve bilgi istediğini, eğer işe alınması söz konusu değilse teslim ettiği tüm evrakların teslimini istediğini, bilgi olarak aynı metni ... İlçe Eğitim Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığına gönderdiğini, cevabi ihtarnamede ileri sürülen hususların kabul edilmediğinin bildirildiğini, 1 yıllık sözleşme imzalandığı ve velilerle de yeni sınıf öğretmeni olarak tanıştırıldığı için eski anaokulundan ayrıldığını, fakat davalının kötü niyetli, keyfi ve haksız şekilde vazgeçmesi nedeniyle işsiz kaldığını, eğitim yılına başlanmasına çok az kalması ve bu süre içinde özel okulların işleyişi nedeniyle 2011-2012 yılında işsiz kaldığını, ayrılmış olduğu anaokulundan aldığı yıllık 9 000,00TL. dan az olmamak üzere uğramış olduğu maddi zararının bulunduğunu, uğradığı aşağılayıcı ve hakaretamiz olay nedeniyle yaşadığı elem ve üzüntünün telafisi için manevi tazminat talebinde bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere 9.000,00 TL maddi tazminat ile 2,000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacı ile iş görüşmesinin Mayıs 2011 sonunda yapıldığını, ancak ileri sürüldüğü gibi bir sözleşmenin yapılmadığını, sözleşme yapılabilmesi için Özel Eğitim Mevzuatı açısından tamamlanması gerekli belgeleri getirmesinin talep edildiğini, bütün ısrarlara rağmen davacının gerekli evrakları getirmediğini, özel okullarda bir öğretmen ile sözleşme yapılabilmesi için aylarca belgelerin getirmesinin beklenilemeyeceğini, davacının bu konuda ihmalkar davrandığını, davacının belgelerini 23 08.2011 tarihinden sonraki bir tarihte tamamladığını dilekçesinde belirttiğini, bundan da anlaşılacağı gibi taraflar arsında herhangi bir sözleşmenin yapılmadığını, sözleşmenin yapılabilmesi için Özel Eğitim mevzuatı açısından gerekli belgelerin tamamlanması ve Milli Eğitim tarafından atama yapılmasının gerekli olduğunu, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 45. maddesinde düzenleme bulunduğunu, davacı ile mayıs sonunda görüşülmesine karşın davacının istenilen belgeleri bir türlü tamamlamadığını, dava dilekçesinde Mayıs ayı sonunda sözleşme yapıldığını ileri sürerek 10.08.2011 tarihinde çalıştığı yere istifa dilekçesini verdiğini, istifasının 23.08.2011 tarihinde onaylandığını açıkça beyan ettiğini, ücret bordrolarından da görüleceği üzere davacının hizmet sözleşmesi yaptığını iddia etmesine karşın çalışmasına haziran, temmuz ve ağustos aylarında eski işyerinde devam ettiğini, davacıdan atama belgelerinin istenmesine ilişkin mail tarihinin 01.07.2011 olduğunu, davacının ise belgeleri hazırlamasının 23.08.2011 tarihinden sonra olduğunu, davacının şartları yerine getirme hususunda ihmalkar davrandığını, davacının işinden ayrılmasında davalının bir kusurunun bulunmadığını, davacının fiilen başka bir işyerinde çalıştığı dönemde sadece yarım saat süren bir toplantıya katılmış olmasının taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulduğunu göstermediği gibi kendi ihmalkar davranışını da ortadan kaldırmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.705,45 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine ve Davacının manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile sözleşme yapıldığını ve davalının hiçbir sebep yokken sözleşmeye aykırı olarak davacıyı işe almadığını ileri sürerek uğradığı maddi zararın tazminine ve manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı ise, davacı ile sözleşme yapılmadığını, davacı ile yapılan görüşme sonrasında birtakım evrakların getirilmesinin istenmesine rağmen davacının ihmalkar tavrı ile evrakların teslim edilmediğini ve sözleşmenin kurulmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıya gönderilen 01.07.2011 tarihli elektronik postada, davacının işe atamasının yapılabilmesi için gerekli belgelerin listesinin gönderildiği, ancak bu belgelerin gönderilmesi veya teslim edilmesi gereken tarihe ilişkin bir açıklama ya da uyarının bulunmadığı, davacının davalı ile görüştüğü, davalı yanca velilerle de görüştürüldüğü, 2011-2012 eğitim-öğretim yılı 4.sınıf öğretmeni olarak tanıtıldığı, davacının 10.08.2011 tarihinde dava dışı anaokulundaki görevinden ayrıldığı, istifasının uygun bulunduğuna ilişkin ...İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden 12.08.2011 tarihli belgeyi aldığı, böylece davacının 4. Sınıf öğretmeni olarak çalışması konusunda tarafların sözlü olarak anlaşmaya vardığı, davacının iş sözleşmesi kurulması için gereken işlemleri yaptığı ve belgeleri temin ettiği, bu kapsamda sorumluluklarını yerine getirdiği, ancak davalı yanca davacı ile hizmet sözleşmesinin kurulmadığı, bu hususta davacının bir kusuru bulunmadığı, iş akdinin kurulacağına güvenle çalıştığı işyerinden istifa etmesi nedeniyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Sözleşme; Türk Borçlar Kanunu’nun 1. maddesinde belirtildiği gibi tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. Yani taraflardan biri icap (öneri) de bulunmakta, diğer taraf ise kabul beyanında bulunmakta ve böylece sözleşme kurulmaktadır. İcap(öneri); bir sözleşmenin meydana gelebilmesi için gerekli olan iki irade açıklamasından zaman itibariyle ilk önce yapılandır. Kabul ise, kendisine yapılan icapla bağlı olduğuna ilişkin tek taraflı ve karşı tarafa ulaşması gerekli irade açıklamasıdır. TBK 4. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, kabul için süre belirlenmezse hazır olan bir kişiye yapılan öneri hemen kabul edilmezse; öneren, önerisiyle bağlılıktan kurtulur, ve yine telefon, bilgisayar gibi iletişim sağlayabilen araçlarla doğrudan iletişim sırasında yapılan öneri, hazır olanlar arasında yapılmış sayılır.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davalı, davacı ile sözleşme kurulması konusunda icapta bulunmuş ve 01.07.2011 tarihli maille de birtakım evrakların gönderilmesini istemiştir. Ancak davacı tarafından söz konusu icap (öneri), 10.08.2011 tarihinde çalıştığı kurumdan istifasının onaylanmasıyla evraklarının tesliminin gerçekleştiği 23.08.2011 tarihinde kabul edilmiştir. Oysa ki, davacının önerisinin gönderdiği tarihten (01.07.2011) kabulün gerçekleştiği tarihe (23.08.2011) kadar 52 gün geçmiştir. Kaldı ki kabulün davacının kurumundan istifası ile gerçekleştiği kabul edilse dahi, söz konusu istifa tarihi olan 10.08.2011 tarihine kadar 40 gün geçmiştir. Davalının, davacıya sunduğu öneriyle bu kadar uzun süre bağlı kalmasının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda davacı tarafından davalının icabının kabul edildiğinden ve davalının uzun süre icabı ile bağlı kaldığından böylece sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemez. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.