Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8062
Karar No: 2018/1102
Karar Tarihi: 15.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8062 Esas 2018/1102 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, komşusu olan davalının parselindeki ağaçların köklerinin ve dallarının kendi parselinde zarar verdiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Davalılar, karara itiraz etmiştir. Kanuna göre, mülkiyet hakkı kanunla sınırlandırılabileceği ve malik her türlü haksız elatmanın önlenmesini dava edebileceği belirtilmiştir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, yakın gelecekte zarar doğması pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalıdır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kasıtlı hareket etmesi de etkili değildir. Davacının zararı önlememesi de davayı etkilemez. Dava konusu yapılan ağaçlar için uygulama imkanı bulunan kanun maddesi belirtilmiştir. Mahkemece tarafların taşınmazlarının kadastral sınırları gözetilerek, zarar ve zararların giderimine ilişkin önlemlerin belirlenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, fiili sınırlar itibariyle inceleme yapılarak hüküm kurulmuştur. Davalıların itirazının kabul edilmesi sonucu hüküm bo
14. Hukuk Dairesi         2015/8062 E.  ,  2018/1102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 13.05.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 1235 parsel sayılı taşınmaza komşu davalıya ait 1243 parsel sayılı taşınmazdaki ağaçların dalları ve köklerinin zarar verdiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
    TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez.
    Dava konusu yapılan ağaçlar için, uygulama imkanı bulunan TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Malikin kendi taşınmazı üzerine diktiği ağaçların dalları ve kökleri komşunun taşınmazına geçip zarar verdiği takdirde, ikaz üzerine münasip bir müddet içerisinde bu dal ve köklerin kesilmesi gerekir. Malik tarafından kesilmediği takdirde, komşunun bu dal ve kökleri kesip zaptetmek hakkı doğar. Ancak tüm ağaçların kesilmesine ilişkin hüküm kurulmamalı, davalının diktiği ağaçların gölge yapmak suretiyle davacının taşınmazı üzerindeki bitkilere, katlanma sınırını aşacak şekilde zarar verdiği yapılan keşif ve uzman bilirkişi raporu ile belirlendiği takdirde, bu zarar ağaç dallarının budanması veya seyreltilmesi ile giderilebiliyorsa bu önlemlere, buna rağmen davacının zararı önlenemiyorsa ağaçların kökten kesilmesine veya sökülmesine karar verilmelidir.
    Somut olayda; mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre 1255 sayılı parsel ile 1243 sayılı parsel komşu olup, taşınmazların kadastral sınır dışında zeminde bilirkişiler tarafından krokide kırmızı çizgi ile gösterilen davalılara ait 1243 parsel sayılı taşınmaz içinde fiili bir sınır bulunmaktadır. Krokide yeşil renk ile gösterilen hat üzerinde davalılara ait ağaçların bulunduğu, mavi renk ile gösterilen hat üzerinde davacıya ait ağaçların bulunduğu ve bu ağaçların tamamının davalılara ait 1243 sayılı parselin içinde kaldığı anlaşılmıştır. Ayrıca temyiz aşamasında davalılar tarafından davacıya karşı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/25 E. sayılı dosyası ile maliki oldukları 1243 parsel sayılı taşınmaza davacı tarafından yapılan el atmanın önlenmesi, kadastro sınırına göre fiili sınırların belirlenmesi ve ağaçların sökülmesi talepli dava açıldığı, mahkemece plan sınırı üzerine kazık dikilmek suretiyle fiili sınırın plan sınırına uygun hale getirilmesine, ağaçların sökülerek kaldırılmasına karar verilmiş, tarafların temyiz etmemesi üzerine hükmün 18.05.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    O halde, mahkemece tarafların taşınmazlarının kadastral sınırları gözetilerek davacının kadastral parsel sınırları içerisinde kalan ürünler bakımından, davalıya ait ağaçlar nedeniyle zararının olup olmadığı, varsa nasıl ve ne şekilde zarara uğradığı ile bu zarar veya zararların giderimine ilişkin önlem ya da önlemlerin belirlenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken tarafların kadastral sınırları yerine fiili sınırlar itibariyle inceleme yapılıp, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi