3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9221 Karar No: 2019/18259 Karar Tarihi: 10.10.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9221 Esas 2019/18259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın duruşmadan haberdar edilmeden ve savunma hakkı kısıtlanarak yapılan tebligatın geçersiz olduğu ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle verilen mahkumiyet kararını bozdu. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ve 6099 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler ile bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihli kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunu vurguladı. Kararın bozulması 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca gerçekleştirildi.
3. Ceza Dairesi 2019/9221 E. , 2019/18259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1) 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinde yer alan “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.” ve 6099 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik ile “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükümleri gözetilmeden, sanığın 31/03/2010 tarihinde bildirdiği adres yerine, doğrudan MERNİS adresine yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşılmakla, sanığın duruşmadan haberdar edilmeden, savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde karar verilmesi, 2) Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve E.2014/140 - K.2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.