Zimmet - özel belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle emniyeti suistimal - görevi kötüye kullanma - görevi ihmal - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/8767 Esas 2017/4480 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Zimmet, özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle emniyeti suistimal, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal
HÜKÜM : Düşme, düşürülme, beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklardan ... hakkında zimmet ve görevi ihmal suçlarından ölüm nedeniyle düşme ile ... ...hakkında görevi kötüye kullanma, ... hakkında görevi ihmal, ... hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle ölüm ve kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşürülmesine dair hükümler usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklardan ..., ...,.... haklarında zimmet suçundan verilen beraat hükümleri ile ..... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ..., ...,....."ya isnat edilen eylemlerin sübutu halinde ancak basit zimmet, sanıklar...... ve ..."ya isnat edilen sahte kooperatif ortaklık belgesi düzenleme eyleminin ise resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabileceği, bu suçların 765 sayılı TCK"nın 202/1 ve 339. maddelerinde öngörülen cezalarının tür ve miktarına göre aynı Kanunun 102/3 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 10 yıllık asli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, sahtecilik suçu
-2-
bakımından hüküm tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı nazara alınarak yargılamaya devamla hüküm kurulması yerine kamu davasının düşmesine karar verilmiş ise de; zamanaşımını en son kesen 08/09/2003, 29/03/2004, 28/02/2005 tarihli sorguları ile inceleme günü arasında bu sürelerin her iki suç bakımından gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 23/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.