11. Hukuk Dairesi 2019/989 E. , 2019/7843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/10/2017 tarih ve 2016/374 E- 2017/364 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 29/11/2018 tarih ve 2018/1953 E- 2018/1253 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 29 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2012/102969 sayılı "ALİ"S CENTER" ibareli ve 29, 30 ve 32.sınıf ürünleri içeren 2013/22323 sayılı "ALİ"S GARDEN" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 13/10/2015 tarihinde görsel, fonetik, işitsel ve genel intiba olarak müvekkilinin "ali"s" ibareli tanınmış markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibarını ve ayırtedici karakterlerini zedeleyecek nitelikte 29. ve 30.sınıf ürünler ile 35/6.sınıf hizmetleri içeren "ALİS+ŞEKİL" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin başvuruya karşı yapmış olduğu itirazlarının önce Markalar Dairesi Başkanlığı ve nihai olarak YİDK tarafından haksız şekilde reddedildiğini, ileri sürerek, TPMK YİDK"nın 02/09/2016 tarihli ve 2016/M-8953 sayılı kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalı şirketin tecavüzünün ref"ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "ALİ"S" kök ve esas unsurlu seri markalarının bulunduğu, dolayısıyla bir başkasının, aynı tür ürün ve hizmetler için, yine ALİ"S kök ve esas unsurlu veya bunlarla anlamsal, görsel ve sescil olarak iltibas yaratabilecek bir işareti kullanmasının, seri içerisine girmek suretiyle davacının bu seri markalarının çekici gücünden yararlanması ve bu meyanda sunulan ürün ve hizmetlerin davacıya ait işletmenin sunduğu ürün ve hizmet olduğu biçiminde bir intibayı intaç edebileceği, davalı başvurusunun "ALİS" ibaresiyle bir sincap şeklinden oluştuğu, başvuru konusu işarette de asıl ve ayırt edici unsurun "ALİS" ibaresinden oluştuğu, bu haliyle başvuru konusu "ALİS" ibareli işaretle "ALİ"S" ibareli davacı markalarının anlamsal, görsel ve sescil olarak bıraktığı umumi intiba itibariyle bağlantı kurulabilecek derecede benzer bulundukları, "ALİS" ibareli başvurunun, davacının seri "ALİ"S" ibareli markalarının serisi içerisinde bir marka olarak algılanacağı başvuru kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin, davacı markalarının kapsamında bulunan ürünler ile aynı türden bulunduğu, bu nedenle 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasa sebebiyet verebileceği, davalının yalnız marka tescil başvurusunda bulunmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği, davalının başvuru konusu işareti kullandığına ilişkin bir kanıt da sunulmadığı gerekçesiyle YİDK kararının iptali istemiyle her iki davalıya karşı açılan davanın kabulüne, YİDK"nın 2016/M-8953 sayılı kararının iptaline, hükümsüzlük ve tecavüzün refi istemiyle davalı şirkete karşı açılan davada, tecavüzün refi ve buna bağlı istemlerin reddine, başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamıan göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "Alipaşazade ALİS FRUITS FLAVOR TURKISH DELIGHT" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "ALİ"S CENTER" ve "ALİ"S GARDEN" ibareli markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvurunun asli unsurunun "ALİS" ibaresinden oluştuğu ve başvuruda yer alan diğer unsurların ayırt edicilikte geri planda kaldıkları, dava konusu başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ayrıca dava dilekçesinde açıkça markaya tecavüzün ref"inin talep edilmiş olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf itirazlarının da yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.