10. Ceza Dairesi 2019/1995 E. , 2019/6523 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 18/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’in mahkûmiyetine dair İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2018 tarihli ve 2018/65 esas, 2018/829 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07/05/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 26/07/2007 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı açılan kamu davasının yapılan yargılama sonucunda Beyoğlu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 31/03/2009 tarihli ve 2008/1233 esas, 2009/544 sayılı kararıyla TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan 04/05/2009 tarihinde kesinleştiği,
2- Daha sonra sanığın denetim süresi içinde 24/02/2010 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı 09/06/2017 tarihli mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesini müteakip, hükmün açıklanması için Mahkemesine ihbarda bulunulması üzerine, İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2018 tarihli ve 2018/65 esas, 2018/829 sayılı kararıyla hüküm açıklanarak TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre; sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinin 04/05/2009, denetim süresi içerisinde yeniden işlediği suç tarihinin ise 24/02/2010 olduğu, 5271 sayılı Kanun"un 231/8-son cümlesi gereğince 04/05/2009 ila 24/02/2010 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin durduğu, sürenin yeniden işlemeye başladığı 24/02/2010 tarihinden itibaren hükmün açıklandığı 22/11/2018 tarihine kadar geçen sürede 5237 sayılı Kanun"un 191/1. maddesi kapsamındaki müsnet suça ilişkin 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2018 tarihli ve 2018/65 esas, 2018/829 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Suç tarihi olan 26/07/2007 tarihinde işlemeye başlayan dava zamanaşımı süresinin, 31/03/2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 04/05/2009 tarihinde kesinleşmesinden, ikinci suçun işlendiği 24/02/2010 tarihine kadar 9 ay 26 gün süreyle durduğu,
Bununla birlikte 24/02/2010 tarihli ikinci suçtan itibaren işlemeye başlayan 8 yıllık aslî zamanaşımı süresinin, hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet kararının verildiği 22/11/2018 tarihine kadar herhangi bir kesintiye uğramadan dolduğu anlaşıldığından, davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, sanığın mahkûmiyetine ilişkin İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2018 tarihli ve 2018/65 esas, 2018/829 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, kamu davasının DÜŞMESİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.