Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3833
Karar No: 2020/897
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3833 Esas 2020/897 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3833 E.  ,  2020/897 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/04/2018 tarih ve 2018/270-2018/552 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 04.02.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin eski ortağı ve şirket müdürü davalının şirket hesaplarında bulunan paraları kendi hesaplarına aktardığını, davalının tespit edilebilen haksız ve usulsüz aldığı paraların bir kısmının tahsil edilebilmesi için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu tüm alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, şirket adına yapılan bazı harcamaların ödemelerini müvekkilinin kendi kredi kartıyla ve nakit olarak yaptıktan sonra belge ve faturalar ile şirkete teslim edilip muhasebeleştirildiğini, 2010 yılı içerisinde ortaklar arasında yapılan ortaklıktan çıkmaya ilişkin protokol gereğince müvekkilinin ibra edildiğini savunarak, davanın reddini ile %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada sonunda; davalının 12/01/2007 - 23/11/2009 tarihleri arasında şirket hesabından kendi kişisel hesabına para aktardığı, 23/11/2009 tarihinden 25/02/2014 takip tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davalı kredi kartından şirket için harcamalar yaptığını ve bu harcamalara karşılık şirket hesabından kişisel hesabına para aktardığını ileri sürmüş ise de; harcama belgeleri dosyaya sunulmadığından davalı tarafın savunması kanıtlayamadığı, davalının şirket müdürlüğü yaptığı dönemde şirket
    hesabından dayanağı olmadan kendi hesabına para aktardığı ve böylece şirketi zarara uğrattığı, takipten önce temerrüt ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, icra takibinde davacının haksız ve kötü niyetli olduğu kanıtlanmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 40.099,00 TL asıl alacak ile takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek değişen oranlarda yıllık %9 oranını geçmemek üzere yasal faizi, icra gideri ve vekalet ücretiyle birlikte sınırlı olarak iptaline, fazlaya ait istemin reddine, hüküm altına alınan alacak miktarının %20"si üzerinden hesaplanan 8.019,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, icra takibinde davacının haksız ve kötü niyetli olduğu kanıtlanmadığından davalının haksız takip tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, suç niteliğindeki davalı eylemleri için uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmamış bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, davacı limited şirketin eski müdürü olan davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesi ekinde, davalı tarafından kendi adına yaptığı havaleleri gösterir dekontları sunmuş, davalının şirket hesabından kendi hesabına usulsüzce para aktardığını iddia etmiştir. Davalı ise, söz konusu miktarların şirket giderleri için harcandığını savunmuş, delil olarak davacının ticari defter ve kayıtlarına dayanmıştır. Ancak bilirkişi raporunda dosyadaki mevcut delillere göre değerlendirme yapılmış ve davacı yan ticari defter ve kayıtlarını sunmadığından davalı tarafça yapılan harcamaların şirket için yapılıp yapılamadığının tespit edilemediği hususu ifade edilmiştir. Mahkemece, HMK"nın 220"nci maddesi uyarınca, davacı şirkete ticari defter ve belgelerini sunması için kesin mehil verilmesi, davacının defterlerini ibraz etmemesinin davacı aleyhine sonuç doğurmayacağının gözetilmesi ve neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği gibi, ayrıca davacının sunduğu 30.07.2007 tarihli dekontta havale alıcısı davalı olmayıp 3. bir şahıs olduğu, bu hususta mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın ve hangi gerekçelerle davalının sorumlu tutulduğu açıklanmaksızın işbu dekontta yazılı tutar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda(1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi