Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1993
Karar No: 2019/6522
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/1993 Esas 2019/6522 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2019/1993 E.  ,  2019/6522 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, 19/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ın mahkûmiyetine ilişkin Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/274 esas, 2016/454 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/05/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık hakkında, 01/06/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedbirin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının tebliğ edildiği,
    2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği ve sanığın kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, ancak tedbirin infazı sırasında uyarılara rağmen yükümlülüklerine aykırı davranmakta ısrar ettiği gerekçesiyle TCK’nın 191/4. maddesinin (a) bendi uyarınca erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
    3- Yapılan yargılama sonucunda Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/274 esas, 2016/454 sayılı kararıyla TCK’nın 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adlî para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/09/2016 tarihli ve 2015/8231 esas, 2016/4886 karar sayılı ilâmındaki ""....Somut olayla ilgili; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara, şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu kabul edildiğinden, kanun yararına bozma talebi yerinde değildir......İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliği"nin 07/11/2014 tarih ve 2014/1579 değişik iş sayılı "itirazın kabulüne" ilişkin kararına yönelik, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE,...."" şeklindeki açıklamalar karşısında, Dosya kapsamına göre, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/01/2015 tarihli ve 2014/4424 soruşturma, 2015/12 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa 27/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak anılan karara karşı adil yargılama ilkesi ve suçsuzluk karinesi gereğince, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 171 ve 173. maddelerinde suçtan zarar gören için tanınan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz" hakkıyla ilgili hükümlerin, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı şüpheli için de kıyas yolu ile uygulanması gerektiği gözetilmeksizin kesin şekilde karar verildiği, kaldı ki Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz hakkı tanınmamakla birlikte Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik tedbirine ilişkin çıkarılan 06/03/2015 tarihli çağrı yazısında da itiraz hakkı olduğunun belirtilmediği, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği cihetiyle, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine dair yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/274 esas, 2016/454 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
    CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
    Somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edildiği, ancak erteleme kararında ve tebliğ evrakında şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun gösterilmediği,
    Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği ve şüphelinin kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, ancak bu aşamada da şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun hatırlatılmadığı ve tedbirin infazı sırasında şüphelinin uyarılara rağmen yükümlülüklerine aykırı davranmakta ısrar ettiğinden bahisle TCK’nın 191/4. maddesinin (a) bendi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava açılarak yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verildiği, anlaşılmışsa da,
    Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz mercii ve süresiyle birlikte şüphelinin itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ne denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiç bir aşamada şüpheliye bu hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğundan, bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
    Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiğinden "durma" kararı verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; sanığın mahkûmiyetine ilişkin Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/274 esas, 2016/454 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi