
Esas No: 2015/12140
Karar No: 2018/1087
Karar Tarihi: 15.02.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12140 Esas 2018/1087 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dairemizin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne 1982 parsel sayılı taşınmaz lehine 1985 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesis edilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1-Davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olayda; aleyhine geçit hakkı tesis edilen davalıya ait 1985 parsel sayılı taşınmazın geçit bedeli 08.12.2014 havale tarihli rapora göre saptanmıştır. Hükme esas alınan raporda geçit bedeli düşük belirlendiği gibi keşif tarihi itibariyle belirlenip belirlenmediğine ilişkin bir açıklık da yoktur. Mahkemece bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar tarihine yakın bir bedel belirlenip davacıya bu bedel depo ettirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.