11. Hukuk Dairesi 2019/772 E. , 2019/7839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15/05/2018 tarih ve 2018/98-2018/223 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davalının SATEN unsurlu markalarının (15478, 202890, 173532, 020431, 016347 nolu markalar) müvekkilinin 1985 ve 1988 yıllarından beri tescilli olan çok tanınmış ÇBS SATEN ve SATEN markaları ile benzer olduğunu ileri sürerek, davalı markalarının iptali ile terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, boya sektöründe parlaklık derecesini ifade eden "Saten" ibaresinin tek başına tescilinin mümkün olmadığını, müvekkiline ait markalarda yeterli ayırt edici eklerin bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, karşı davada ise, karşı davalıya ait 86151 ve 107887 sayılı markaların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden karar kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle, yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, karşı dava yönünden ise, hükümsüzlüğü talep edilen 86151 ve 107887 sayılı markaların müddet olduğu, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, A.A.Ü.T."nin 6.maddesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Karşı davaya yönelik olarak karşı davacının temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2.bendinin karşı dava açısından oluşturulmuş bulunmasına ve burada belirtilen “davacı” ibaresi ile karşı davanın
davacısının, “davalı” ibaresinden ise karşı davanın davalısının anlaşılacak olmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 04/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.