Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/7312
Karar No: 2019/20487
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/7312 Esas 2019/20487 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/7312 E.  ,  2019/20487 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01/11/1997 tarihinden itibaren ve halen servis elemanı (garson) olarak çalıştığını, işyerinde geçerli ve yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesine göre ödenmesi gereken kıdem zammı alacağının müvekkilinin işyerindeki yirmi yılın üzerindeki kıdemi dikkate alınmaksızın hesaplandığını ve bu nedenle her ay eksik kıdem zammı alacağı ödendiğini belirterek fark kıdem zammı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, işyerinde geçerli bulunan toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesinin açık hükmü gereği kıdem zammı alacağının 01/05/2013 tarihinden sonraki çalışılacak her yıl için ödenmesinin kararlaştırıldığını, işçinin bu tarihten önceki çalışmalarının ilgili düzenleme kapsamında olmadığını, kıdem zammı alacağının geleceğe etkili olarak düzenlendiğini, davacının 01/05/2013 öncesi çalışmalarının 30/04/2015 tarihli ödeme ile tasfiye edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 01/11/1997 tarihinde servis elemanı olarak çalışmaya başladığı, Toplu İş Sözleşmesinin 30. maddesi dikkate alınarak kıdem zammı uygulandıktan sonra nispi zam uygulanması gerektiği, 30.04.2013 tarihinde işyerinden çıkış yapıp, 01.05.2013 tarihinde çalışmaya başladığı ve halen çalıştığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının davalı işyerindeki çalışmasının aralıksız devam ettiği, davacının ücretine önce kıdem zammı sonra nispi zammın uygulanması ve dava konusu alacağın davacının tüm çalışma süresine göre belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK.353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafça temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    Gerekçe:
    1-Toplu iş sözleşmesi, işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında, iş sözleşmesinin yapılması, muhtevası ve sona ermesi ile ilgili hükümleri düzenlemek için yapılan, tarafların karşılıklı hak ve borçlarını, toplu iş sözleşmesinin uygulanması ve denetimi ile uyuşmazlıkların çözüm yollarına ilişkin hükümleri de içerebilen yazılı bir sözleşmedir (Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri, Eylül 2009, s. 504).Bilindiği üzere, bireysel iş sözleşmeleri gibi toplu iş sözleşmeleri de, çalışma koşullarının belirlenmesi açısından başvurulması gereken en önemli kaynaklardandır. Kural olarak, bir iş sözleşmesinde yer alabilecek tüm konular toplu iş sözleşmesi ile de düzenlenebilir. Toplu iş sözleşmesi kollektif bir hukuki düzenleme niteliğinde bulunduğundan, iş sözleşmelerinin üzerinde ve maddi anlamda kanun gibi onları etkileyecek tarzda hükümler içerir (Tuncay, A. Can – Savaş Kutsal, Burcu: Toplu İş Hukuku, İstanbul, Ocak 2015, s.242). Toplu iş sözleşmelerinde; iş sözleşmelerinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenleyen hükümler, toplu iş sözleşmelerinin zorunlu unsurlarındandır(Sur, Melda: İş Hukuku Toplu İlişkiler, Ankara 2011, s.240).Toplu iş sözleşmesi özerkliği, işçi ile işveren taraflarının karşılıklı anlaşarak aralarındaki ilişkiyi düzenleyen kuralları serbestçe koyabilmelerini ifade eder (Şahlanan, Fevzi: Toplu İş Sözleşmesi, İstanbul, 1992, s.3). Buna göre, yeni toplu iş sözleşmesinde, sona eren toplu iş sözleşmesinde yer alan hak ve menfaatlerin işçi aleyhine değiştirilmesi mümkündür (Yayvak, İrem: Toplu İş Sözleşmesinin Art Etkisi, İstanbul 2014, s.166).Davacının üyesi olduğu sendika ile davalının tarafı olduğu ve davalı işyerinde uygulanan 01.05.2013-31.12.2015 tarihli Toplu İş Sözleşmesi"nin 30. maddesinde “İşveren üyelere işbu toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe gireceği 01.05.2013 tarihten itibaren çalışacakları her yıl için net 12.00 TL kıdem zammı verir." .01.01.2016-31.12.2017 tarihli Toplu İş Sözleşmesi"nin 30. maddesinde “İşveren üyelere işbu toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe gireceği 01.05.2013 tarihinden itibaren çalışacakları her yıl için net 16.00 TL kıdem zammı verir.”, 01.01.2018-31.12.2019 tarihli Toplu İş Sözleşmesi"nin 30. maddesinde ise, “İşveren üyelere işbu toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe gireceği 01.05.2013 tarihinden itibaren çalışacakları her yıl için net 20.00 TL kıdem zammı verir."" düzenlemeleri yer almaktadır.Somut uyuşmazlıkta, davacı dava konusu kıdem zammı alacağının davalı işyerinde geçen yirmi yılın üzerindeki kıdemi dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı ise toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesinin açık hükmü gereği kıdem zammı alacağının 01/05/2013 tarihinden sonraki çalışılacak her yıl için ödenmesinin kararlaştırıldığını, işçinin bu tarihten önceki çalışmalarının ilgili düzenleme kapsamında olmadığını savunmuştur.Mahkemece davacının kıdem zammı alacağı işyerinde çalıştığı tüm hizmet süresi birlikte değerlendirilerek hesaplanmışsa da söz konusu alacağı düzenleyen toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca kıdem zammı alacağının işçinin 01/05/2013 tarihinden sonra işyerinde çalıştığı her yıl için ödeneceği kararlaştırılmış olup yürürlüğe giren yeni toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince davacının 01/05/2013 tarihi öncesi çalışmalarının kıdem zammı alacağı yönünden dikkate alınmamasında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, toplu iş sözleşmesi özerkliği ve düzen ilkesi gereğince işçi aleyhine düzenleme yapılabileceği ve işveren uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-7036 sayılı Kanun"un 3/14. maddesinde "Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır." düzenlemesi bulunmakta olup; mahkemece, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderlerinden sayılan arabuluculuk ücretine ilişkin hüküm kurulmaması, anılan kanun maddesine aykırı olmuştur.Sonuç: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi