Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11433
Karar No: 2017/6014
Karar Tarihi: 19.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11433 Esas 2017/6014 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin davacılara ibra ettirdiği senetle aynı borç ilişkisini içeren takip konusu senedi kötüye kullandığı iddiasıyla icraya verdiği ancak bu icra işleminin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle bononun davacılar yönünden iptaline karar verildiği belirtilmiştir. Davalı şirketin temyiz talebi üzerine yapılan incelemede davacıların senetten borçlu olmadığı tespit edilmiş ancak senette malen kaydı bulunduğu için davacıların malın teslim edilmediği iddiası doğru görülmemiştir. Aval verenin, borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da taahhüdünün geçerli olduğu ve aval verenin ileri sürülebilecek defilere dayanamayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının açtığı davanın reddedilmesi gerektiği ancak davalı şirketin temyiz itirazının haklı olduğu vurgulanmıştır. İlgili kanun maddeleri: TTK'nın 702. Maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/11433 E.  ,  2017/6014 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, ilişki gereği davalı şirket sorumlusu olan ...’e eşi olan diğer davacıyla birlikte 25.000 TL bedelli 02/07/2007 tanzim tarihli ve 02/07/2009 vadeli bonoyu verdiğini,borç konusu ilişki için verilen senetle ibra edilen senedin aynı senet olduğunu ve aynı borç ilişkisini içerdiğini, tek farkın ibra beyanında müvekkilinin eşi olan diğer davalının adının geçmediğini, bu durumun davalı tarafından kötüye kullanıldığını, davalının müvekkiline ibra anında iade etmediği senedi çeşitli bahanelerle icraya verdiğini, iade edilmemiş müvekkillerine ait senetlerin davalıda mevcut olduğunu ileri sürerek, takip konusu yapılan senetle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, takip konusu alacağın % 40"dan aşağı olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava dilekçesinde sunulmuş olan ibraname niteliğindeki sözleşmede müvekkili şirket ve davaya konu senet ile ilgili hiçbir ibare olmadığını, bu ibranamenin davaya konu senetle ilişiğinin olmadığını, ibranameyi imzalayanların ... ve ... olduğunu, sözleşmenin tarafları arasında hüküm ifade ettiğini, müvekkili şirketin bu sözleşmenin tarafı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, bononun davalı elinde bedelsiz kaldığı, davalının davacıya bonodaki malen kaydını destekler mahiyette bir mal teslimini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne bahse konu bononun davacılar yönünden iptaline karar verilmiş,hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davacılardan ... dava konusu bonoda avalist konumundadır.TTK’nın 702.maddesi uyarınca aval veren kişinin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir. Aval veren davacının asıl borçlunun ileri sürebileceği defilere dayanması mümkün değildir.Bu nedenle davacı ..."ın açmış olduğu davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
    Dava konusu bonoda ‘‘malen’’ kaydı bulunmaktadır. Malen kaydı malın teslim edildiğine karine teşkil etmekte olup aksinin davacı tarafından yazılı delillerle ispatı gerekir.Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın ispat külfetinde yanılgıya düşülerek ve ayrıca davacı ...’ın malın alınmadığı yönünde itirazı olmadığı dikkate alınmaksızın yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi