Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/835 Esas 2016/652 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/835
Karar No: 2016/652
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/835 Esas 2016/652 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirketin borçlusu olduğu bir alacak için başlatılan icra takibinde davalının alacağının muvazaalı olduğunu ve bu nedenle davacı firmanın icra dosyasındaki alacağından önce ödenmesi gerektiği iddiasıyla açılan sıra cetveline itiraz davası sonucunda, mahkeme davacının defter, kayıt ve belgelerinin incelenmesi sonucu davacının alacağının, davalının takip tarihinden önce doğduğunu ve davalının takip dayanağı senetlerin tahsile verilmediği ve protesto edilmediği belirlenmiştir. Bu nedenle davalı şirketin alacağı muvazaalı olmadığından, davacı firmanın icra dosyasındaki alacağından önce ödeme yapması gerektiği kararına varılmıştır. Bu kararın temyizen incelenerek davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddedilmesi ve hükmün onanması kararlaştırılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 3, 141; İcra ve İflas Kanunu madde 84.
23. Hukuk Dairesi         2015/835 E.  ,  2016/652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, dava dışı borçlu ...’den olan alacağının tahsili için İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2011/3580 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun ... firmasındaki hak ve alacaklarına haciz uyguladıklarını, aynı alacak bakımından .İcra Müdürlüğünün 2011/1439 esas sayılı dosyasından da haciz uygulandığını ve bu dosyadan yapılan sıra cetveli ile davalı ..."a 19.835,00TL pay ayrıldığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu, bu nedenle davalıya ayrılan garame payından müvekkili firmanın haciz dosyası alacağının, yargılama giderleri de dahil olmak üzere ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davacının iddia ettiği gibi muvazaalı bir durum olmadığını, davacı şirketin sıra cetvelinde 4.sırada olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemenin, davacının davasının kabulüne dair kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.04.2013 tarih ve 2013/1437 E., 2013/2299 K. sayılı ilamı ile davalının bonoya dayalı icra takip tarihinin 20.01.2011 olduğu, davacının ise bu tarihten sonra keşide edilmiş 13.02.2011 ve 13.03.2011 tarihli çeklere dayalı olarak icra takibi başlattığı, davacının takibinin dayanağı olan çeklerin keşide tarihleri dikkate alındığında, davalının takibinin dayanağı olan bonoların davacının çeklerinden daha önce düzenlenmiş olduğu ve davacı yönünden muvazaa yaratmayacağının kabulü gerektiği, ancak, davacı tarafça takibin dayanağı çeklerin, davalının takip tarihinden önce, davacı ile dava dışı borçlu arasında mevcut bir borç ilişkisine dayandığının iddia edildiği, mahkemece davacının defter kayıt ve belgeleri incelenip, muvazaalı alacağın borcun doğumundan sonra yaratılabileceği yönündeki karine de dikkate alınmak suretiyle davacının alacağının, davalı alacağından önce doğup doğmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyerek bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının defter, kayıt ve belgelerinin incelendiği, davacının alacağının, davalının 20.01.2011 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinden önce doğduğunun tespit edildiği, davalının takip dayanağı senetlerin herhangi bir şekilde tahsile verilmediği ve protesto edilmediği, dava dışı ... nin bilançosunda kefalet borcuna ilişkin kayıt yer almadığının belirlendiği bu nedenle . İcra Müdürlüğü"nün 2011/1439 Esas sayılı dosyasında 19.04.2011 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın, alacağın muvazaalı olması nedeniyle davacı firma alacağına yargılama giderleri ile birlikte ödenmesine, karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.