5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/8154 Karar No: 2017/4436 Karar Tarihi: 19.10.2017
Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/8154 Esas 2017/4436 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, zimmet suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın köy muhtarı olarak görev yaptığı sırada, hizmet götürme birliği tarafından köye umumi tuvalet yapılması için ödenen 11.500 ₺'yi zimmetine geçirdiği tespit edilmiştir. Ancak, sanık bu parayı köyün çeşitli ihtiyaçları için kullandığını savunmuştur. Mahkeme, sanığın aşamalardaki savunmalarında köye tuvalet yapımı için verilen söz konusu parayı bankadan kendisinin çektiğini, tuvalet de yapılmadığını ancak bu parayı köyün çeşitli ihtiyaçları için kullandığını savunması ve buna dair dosya içerisinde de bulunan belgeleri sunması karşısında, maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için ayrıntılı bir inceleme yapılmasına karar vermiştir. Bunun için, sanığın göreve başladığı ve görevden ayrıldığı tarihler itibariyle köye ait defter, kayıt, belgeler ve tüm dokümanların dava dosyasıyla birlikte konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi, suç tarihleri arasındaki köye ait tüm gelirler ve giderlerin belirlenerek karşılaştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın savunmasında bahsettiği köy masraf senetleri ve diğer belgelerde isimleri geçen kişilerin tanık olarak
5. Ceza Dairesi 2014/8154 E. , 2017/4436 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zimmet HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde ... Köyü muhtarı olan sanığın köye umumi tuvalet yapılması için köylere hizmet götürme birliği tarafından kendisine ödenen11.500 ₺"yi zimmetine geçirdiği, eylemi ile oluşan zararı kovuşturma aşamasında ödediği, kabulüyle mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; Maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılabilmesi açısından; sanığın aşamalardaki savunmalarında köye tuvalet yapımı için verilen söz konusu parayı bankadan kendisinin çektiğini, tuvalet de yapılmadığını ancak bu parayı köyün çeşitli ihtiyaçları için kullandığını savunması ve buna dair dosya içerisinde de bulunan belgeleri sunması karşısında; öncelikle sanıktan sorularak masraflara dair başkaca fatura veya herhangi bir belge bulunması halinde dosyaya temininin sağlanmasından, sanığın dosya içerisine sunduğu köy masraf senetleri ve diğer belgelerde isimleri geçen kişilerin tanık olarak söz konusu harcamaların yapılıp yapılmadığına dair beyanlarına başvurulmasından, ayrıca bu belgelere esas harcamaların gerçekten yapılıp yapılmadığının tespiti bakımından mahallinde, gerektiğinde konunun uzmanı bilirkişilerin de iştirakiyle keşif yapılmasından, sanığın göreve başladığı ve görevden ayrıldığı tarihler itibariyle köye ait defter, kayıt, belgeler ve tüm dokümanların dava dosyasıyla birlikte konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek bir bilirkişi heyetine tevdii edilip; suç tarihleri arasındaki köye ait tüm gelirler ve giderler belirlenip karşılaştırılması, buna göre sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde, özellikle suça konu tuvalet yapımı için verilen 11.500 ₺ paranın köy için kullanılıp kullanılmadığı, bu kapsamda zimmetinde köye ait para bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, -2- Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında sadece bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nn 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.