Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7093
Karar No: 2019/2158
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7093 Esas 2019/2158 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/7093 E.  ,  2019/2158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, yanılma (hata) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 103 parsel taşınmazda maliki olduğu 1/3 payının 1/6 nispetindeki kısmını davalıya devretmek amacıyla tapu müdürlüğünde düzenlenen resmi senedi imzaladığını, ancak payının 1/6’sı yerine 1/2’sinin davalıya devredilmiş olduğunun sonradan anlaşıldığını ileri sürerek, tapu kaydında davalı lehine fazladan oluşan 1.244,45 metrekarelik kaydın iptali ile adına tesciline, taşınmazdaki toplam payının 7/18 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, tapu müdürlüğü vekili, davanın paydaşlara yöneltilmesi gerektiğini, müvekkil idarenin kusur ve sorumluluğunun olmadığını, diğer davalı ... ise, yapılan hisse devirlerinde bir yanlışlık olmadığını belirterek , davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 103 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının ..., 1/18 payının Düriye Turan, 1/9 payının ..., 1/18 payının ..., 1/9 payının ... adına kayıtlı iken; ...’nın bizzat payının tamamını 1.555,56TL bedelle, Düriye Turan adına ... vekaleten payının tamamını 777,78TL bedelle, ... adına ... vekaleten payının tamamını 777,78TL bedelle, ... bizzat 1/3 payının 1/6 hissesini 2.333,33TL bedelle, ... bizzat payının tamamını 1.555,56TL bedelle ...’e satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile bağlı sayılamayacağı kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (TBK) tıpkı 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) gibi esaslı hatanın (yanılmanın) tanımı yapılmamış, 31 ve 32. maddede sınırlayıcı olmamak üzere örnekler gösterilmiştir. Kısaca iç irade ile açıklanan irade arasındaki bilmeyerek yapılan uyumsuzluk olarak tanımlanan hatanın (yanılmanın) esaslı kabul edilebilmesi için, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa benimsendiği gibi, girişilen taahhüdün başlıca sebebini teşkil etmesi, daha açık söyleyişle hem yanılgıya düşen taraf, yönünden (sübjektif unsur), hem de iş hayatındaki dürüstlük kuralları (objektif unsur) açısından, hataya düşülmese idi böyle bir sözleşmenin hiç veya açıklanan biçimde yapılmayacağının ispatlanması zorunludur.
    Bu koşulların varlığı halinde hataya düşen taraf, isterse iptal hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırılabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Yeter ki hatanın ileri sürülmesi TBK"nin 35. (BK"nin 25.) ve TMK"nin 2. maddesinde hükme bağlanan dürüstlük kuralına aykırı olmasın.
    Hemen belirtmek gerekir ki, sözleşme yapılırken hataya düşen tarafın kusurlu bulunması sözleşmenin iptaline engel değildir. Ne var ki, TBK"nin 35. (BK"nin 26.) maddesinde öngörüldüğü gibi hatayı bilmeyen veya bilecek durumda bulunmayan ve kusursuz olan karşı tarafın menfi, gerektiğinde müspet zararının ödenmesi gerekir.
    Öte yandan, yanılma ve aldatma her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle de bağlı değildir. Öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, def’i yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Ne varki; mahkemece bu yönde hüküm kurmaya yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hâl böyle olunca; öncelikle toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek olayda hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin saptaması, davanın süresinde açıldığı saptanır ise, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi