2. Hukuk Dairesi 2015/23841 E. , 2017/3729 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve kadının maddi ile manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi"" başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi "(1). Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir.
Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere; tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiştir. Şüphesiz bu imkan, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi için söz konusudur. İkişer dilekçeden sonra, hangi ad altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak kapsamında kabul edilmelidir, ön inceleme aşamasında, ancak karşı tarafın açık muvafakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir. (YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 20.04.2016 tarih, 2014/2-695 Esas 2016/522 karar sayılı ilamı). Bu durumda; dava dilekçesinin davalıya 20.12.2013 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinden sonra süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmediğinden savunmanın dayanağı olarak usulünce ileri sürülmüş bir vakıa olmadığı gibi delil (HMK m. 129/1-e) sunma hakkı da bulunmadığından yerel mahkemenin davalıya delil göstermesi için süre vermesine yasal olarak imkân bulunmadığının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca; süresinde cevap dilekçesi vermeyerek vakıa ileri sürme ve delil sunma hakkını kaybeden davalı tarafın iddia ve savunmaları dikkate alınarak davacı kadına kusur yüklenmesi doğru görülmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda, mahkemece erkeğe yüklenen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışlar yanında, davacı kadına fiziksel şiddette uygulayan davalı erkek tam kusurludur. O halde, davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Hal böyle iken mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi vc bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2017(Pzt.)