21. Hukuk Dairesi 2016/20228 E. , 2017/4013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Asıl ve birleşen dava bakımından Davacılar, murisi ...."nın davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespitine, 27/11/2000 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacılar murisinin 01/09/1996-05/11/1997 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen ... 6. İş Mahkemesi"nin 2015/155 E. Sayılı dosyasında, davacı murisinin davalıya ait işyerinde 01/01/1994-31/12/1994 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ile ölüm aylığı bağlanmasını istemiştir.
Dairemizin 12/04/2012 tarihli, 2010/10357 E.-2012/5924 K. Sayılı bozma ilamı üzerine Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacılar murisinin davalıya ait işyerinde hükümde yazılı şekilde çalıştığının tespitine, fazlaya yönelik istem ve davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacılar murisi ..."nın davalıya ait işyerinde 01/12/1993-31/12/1993, 01/09/1996-15/09/1996 ve 01/11/1997-05/11/1997 tarihleri arasında geçen çalışmalarının davalı Kuruma bildirildiği, 05/06/1995-01/07/1995 tarihleri arasındaki çalışmalarının dava dışı işyerinden bildirildiği, davalıya ait işyerinin 15/11/1988-31/10/2008 tarihleri arasında Kanun kapsamında olduğu, dinlenilen davacı ve bordro tanıklarının bir kısmının davacı murisini tanımadığını beyan ettiği, bir kısmının ise çalışmayı doğruladığı, ayrıca tanık beyanlarından davacılar murisinin rahatsızlığından dolayı hastanede yattığının anlaşılmasına rağmen hangi tarihlerde hastanede bulunduğu hususunun açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacının birleşen dosyadaki tarafına ölüm aylığı bağlanması talebi yönünden Mahkemece, davalı Kurumca değerlendirilmesi gereken idari işlem niteliğinde olduğu gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi, asıl dosya ve birleşen dosya yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmaması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan istemek, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacılar murisinin hangi tarihlerde hastanede yattığı hususunu netleştirmek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna ölüm aylığı talebi yönünden olumlu-olumsuz bir karar vermek ve yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden asıl ve birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılar ile davalılardan....Örme san Tic Ltd Şti"ye iadesine
16/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.