21. Hukuk Dairesi 2016/13438 E. , 2017/4004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, subut bulmayan davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, sigortalının iş kazasında sürekli iş göremezliği iddiası ile maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, iddiaların sübut bulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde iş kazasının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir.
Dava konusu kaza tarihinden yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın 27, 28 ve 29. maddelerinde, işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurum tarafından soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale geleceği açıklanmıştır.
Davacı taraf, davalı ... bünyesinde çalışırken 01.08.2005 günü iş kazası geçirdiğini ve malul kaldığını iddia etmektedir.
Dava dosyasına göre, davaya konu iş kazası iddiaları ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna herhangi bir bildirim ve başvurunun yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için, davaya konu zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tesbiti ön sorundur.
5510 sayılı Yasanın 95. Maddesine göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Yapılacak iş; iş kazası iddialarının tahkikatı için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bulunması amacıyla davacı tarafa süre verilmesi, iş kazasının Kurum tarafından kabul edilmesi halinde maluliyet raporu alınması, davada maddi tazminat talebinin de bulunması nedeniyle, şartları oluştuğu takdirde kurum tarafından bağlanacak gelire ilişkin ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının kurumdan sorulması neticesinde Kurumun iş kazası tahkikatı, maluliyet kararı ve ilk peşin sermaye değerli gelir kararının dosya arasına celbi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.