1. Ceza Dairesi 2016/6210 E. , 2017/2208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs etmek, olası kasıtla yaralama, bu suçlara yardım etmek
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında;
a- TCK.nun 81, 35, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası,
b- TCK.nun 86/1, 21/2, 86/3-e, 53, 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 12 ay hapis cezası,
2-Sanık ... hakkında;
a- TCK.nun 81, 35, 39, 53, 58. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası,
b- TCK.nun 86/1, 21/2, 86/3-e, 39, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ...’ın katılan ...’ya yönelik olası kastla nitelikli yaralama suçu yönünden olası kast nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan indirimin TCK.nun 86/1, 86/3-e maddelerinin uygulanması ile bulunacak ceza miktarı üzerinden yapılması yerine 86/1. maddesinden sonra uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın katılan ...’ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, katılan ...’ya yönelik olası kastla nitelikli yaralama suçları ile sanık ..."ın katılan ...’ye yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, sanık ...’ın katılan ...’ye karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçu yönünden kusurluluğu etkileyen nedenlerden,
haksız tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri ve eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ... müdafiinin sübuta, takdiri indirim ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin eksik soruşturmaya, ceza ehliyeti bulunmadığına, suç vasfının yaralama olduğuna, takdiri indirim ve erteleme hükmünün uygulanması gerektiğine, katılan ... vekilinin lehe indirim hükümlerinin uygulanmasının isabetsizliğine ve haksız tahrik hükmünün uygulama yeri bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Sanıklar ... ve... müdafileri, katılan ... vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri üzerine yapılan sınırlı incelemede;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanıkların katılan ...’ye ait ...isimli restoranta eğlenmek için gittikleri katılan ...’nin sanık ...’a servis açmak istememesi üzerine bu hususu diğer sanık ...’a ilettiği, sanıkların restauranttan bu şekilde ayrılarak sanık ...’ın bu durumu diğer sanık ...’a anlatması üzerine, ...’ın da sinirlenerek sanık ...’ın kullandığı araç ile katılan ...’nin restaurantına doğru yola çıktıkları, mekanın kapanış saatinde oraya vardıkları, bu esnada katılan ...’nin restaurantı kapattığı ve katılan ...’nın aracın sağ ön koltuğuna oturduğu, katılan ..."nin ise şöför mahalline oturmak için ayağını attığı sırada sanık ...’ın elindeki av tüfeği ile katılan ..."yi hedef alarak ateş ettiği, ancak atış sonucunda katılan ...’nın yaralandığı, sanıkların devriye gezen jandarma ekibinin ışıklarını görmeleri üzerine arabayla kaçtıkları, daha sonra sanık ...’ın kullandığı araç ile sanıkların yeniden olay yerine gelerek sanık ...’ın katılan ...’ye ateş ederek onu yaraladığı olayda;
A)Sanık ... hakkında, katılan ..."ya karşı olası kast altında nitelikli yaralama suçundan kurulan hükmün,
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;
Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
B-1)Sanık ...’ın katılan ...’ye yönelik olarak baştan itibaren diğer sanık ... ile birlikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurmak suretiyle, eylemi birlikte işleyen olarak kabulüyle TCK’nun 37. maddesi uyarınca sorumlu tutulması gerekli iken, fiile yanlış anlam verilerek TCK’nun 39. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
2)Sanıklar ... ve ..."ın, ..."ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan kurulan hükümde; oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın av tüfeği ile ateş etmek suretiyle batına nafiz, kalın ve ince bağırsak, karaciğer yaralanması, toraks ve sağ kolda yumuşak doku yaralanması dolayısıyla yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak derecede yaraladığı olayda; öldürme suçuna teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK"nun 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek makul ceza tayini yerine 10 yıl hapis cezası verilerek eksik cezalar tayini,
3)Sanık ...’ın katılan ...’ya yönelik olarak olası kastla yaralama suçuna yardım eden sıfatıyla katıldığına ilişkin kurulan hükümde ise; olayın başlangıcından beri, her iki sanığın kastının katılan ...’ye yönelik olduğu, ancak olay esnasında katılan ...’nın tesadüfen bulunduğu, tüfeği kullanan kişinin de sanık ... olduğunun bilinmesi karşısında, bu eylemden sanık ...’ın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile beraatine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine ilişkin hüküm kurulması,
4-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısının, sanıklar ... ve...müdafileri, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık ... müdafiinin tahliye talebinin reddine, 08/06/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.