Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11436 Esas 2017/5997 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11436
Karar No: 2017/5997
Karar Tarihi: 19.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11436 Esas 2017/5997 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka tarafından davacının kefilliği nedeniyle borcundan dolayı dava dışı birinin borcu yapılandırılmıştır. Davacı kefil olmadığını iddia ederek menfi tespit istemiştir ve mahkeme bu istemi kabul etmiştir. Ancak davalı vekili karara temyiz etmiştir çünkü deliller yeterli şekilde incelenmemiştir. Mahkemenin eksik inceleme yaparak verdiği karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Menfi Tespit Davası; Borçlar Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2016/11436 E.  ,  2017/5997 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -


    Davacı vekili, müvekkilinin, davalı banka tarafından dava dışı ..."a 2007 yılında kefil olduğunu belirterek, borcun yapılandırılması için protokol imzalatıldığını, daha sonra müvekkilinin kendisine fotokopisi verilen kredi kartı kefalet sözleşmesini incelediğinde sözleşme üzerindeki yazıların farklı kişilerden sadır olduğunu, sonradan doldurulduğunu ve imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı bankaya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kredi kartı kefalet sözleşmesi nedeniyle dava dışı ..."un borcuna kefil olduğunu, davacının daha sonra bankaya müracaat ederek protokol gereğince borcu yapılandırarak taksitlere bağladığını, davacının iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre, her ne kadar davalı banka davacının kendilerine kredi kartı kefalet sözleşmesinden dolayı 20.000,00 TL borçlu olduğunu iddia etmiş ise de, davacının kefil olduğu iddia olunan dava dışı... ile davalı banka arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesinin aslının dosyaya sunulamaması, kredi kartı sözleşmesi ile kredi kartı kefalet sözleşmelerinin tarihlerinin birbirinden farklı olduğu, sözleşme aslının dosyaya sunulmaması nedeniyle davacının davasını yeteri kadar delil ile ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm temlik alan davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Davacının dava dışı ..."un ...bankasından kullandığı krediye 31.05.2007 tarihinde kefil olduğu kefalet sözleşmesinin aslının mahkemede bulunduğu dava dışı ... ile banka arasında kredi kartı borcundan dolayı 27/08/2009 tarihinde yapılandırma protokolü düzenlendiği bu protokolde davacının kefil sıfatıyla imzası bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı öncelikle kefalet sözleşmesindeki imzaya itirazda bulunmuştur. Mahkemece bu sözleşme aslı üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. İmza davacıya ait değilse borçtan sorumluluğu bulunmayacaktır. İmzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde ise banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak mahkemeye banka tarafından sunulan sözleşme, kefalet sözleşmesi ve yapılandırma protokolü uyarınca davacının sorumluluk miktarı belirlenip bankacılık konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.